Previous Page  28 / 161 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 28 / 161 Next Page
Page Background

TÜRKİYE DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLERMECLİSİ RAPORU 2016

12

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

www.tobb.org.tr

3.4. Türkiye’nin Ham Çelik Üretimi

2016 yılı çelik sektöründe üretimin yeniden yükseliş trendine girdiği bir yıl olarak

geride kalmıştır. 2007-2012 döneminde, en büyük 10 çelik üreticisi ülke arasında, Çin

ve Hindistan’ın ardından, üretimini en hızlı arttıran 3. ülke olan Türkiye’de, 2012-2015

döneminde % 12.2 oranında üretim düşüşü yaşanmıştır. Arka arkaya 3 yıl geriledikten

sonra, 2015 yılında 31.5 milyon tona kadar düşen Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2016

yılında % 5.2 oranında artışla, 33.2 milyon tona ulaşmıştır. Buna rağmen, üretim 2012

yılındaki seviyesinin % 7.6 oranında altında kalmıştır.

2016 yılının ilk yarısı ve ikinci yarısı, Türkiye’nin çelik üretimi ve tüketimi açısından

farklı seyre sahne olmuştur. Yılın ilk yarısında ham çelik üretimi, girdi maliyetleri

arasındaki hurda aleyhine olan dengesizlik ile dünya çelik üretimindeki arz fazlalığının

baskısı altında kalırken, yılın ikinci yarısında demir cevheri ve kömür fiyatlarındaki

artışın, elektrik ark ocaklı tesislere sağladığı nispeten avantajlı şartlara bağlı olarak,

üretim artışı hızlanmıştır.

TABLO-5: TÜRKİYE’NİN HAM ÇELİK ÜRETİMİ (1.000 TON)

1980

1990

2000

2005

2010

2015

2016 %değ.

(15/14)

Toplam 2.400 9.322 14.325 20.964 29.143 31.517 33.163

5,2

Kaynak: TÇÜD

2013 yılından başlayarak 2016 yılının ilk yarısına kadar geçen dönemde, çelik

sektörümüzün negatif performans göstermesinde, dünya genelinde artan kapasite

fazlalığı yanında, Çin ve Rusya başta olmak üzere, bazı ülkelerin yararlandıkları devlet

yardımlarının da desteği ile, dampingli fiyatlardan dünya piyasalarına yönlendirmeleri

etkili olmuştur. Büyük çelik ithalatçısı ülkeler, söz konusu dampingli ve teşvikli çelik

ürünleri ithalatına karşı hızla önlem alırken, Türkiye’nin bu konuda yavaş hareket

ederek, ithalatı sınırlayıcı önlem alamamış olması, söz konusu olumsuzluğun

sektör üzerindeki etkilerinin derinleşmesine neden olmuştur. Türkiye’nin piyasasını

korumakta geç kalması, dünyada kendine pazar bulmakta zorlanan dampingli

ürünlerin, korunmasız kalan en büyük pazarlardan birisi olan Türkiye piyasasına