Previous Page  90 / 161 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 90 / 161 Next Page
Page Background

TÜRKİYE DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLERMECLİSİ RAPORU 2016

74

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

www.tobb.org.tr

2016 yılında çelik sektörün gerçekleştirdiği 33.2 milyon ton ham çelik üretiminin

% 66’sı temel olarak hurda tüketen elektrik ark ocaklı tesislerde; % 34’ü da ağırlıklı

bir şekilde demir cevheri tüketen entegre tesislerde gerçekleştirilmiştir. Çelik

sektörü, yurtiçindeki tüm imkânları kullanmasına rağmen, çelik üretiminin ana

girdileri arasında yer alan hurdada ihtiyacının % 65’ini, demir cevheri ve koklaşabilir

kömürde % 60 civarındaki kısmını ithalat yolu ile karşılamaktadır. Son yıllardaki artış

eğilimine rağmen, yerli hurda tüketiminin halen düşük seviyelerde seyretmesi, hurda

toplama ve geri dönüşüm faaliyetlerinin yeterince oturtulamamış olmasından ve

Türkiye’de ihtiyaca cevap verecek ölçüde hurda potansiyelinin bulunmamasından

kaynaklanmaktadır. Buna rağmen, hurda, cevher ve kömür gibi hammaddeler

konusunda yurtiçi imkânlar azami ölçüde değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.

2016 yılında çelik sektörünün toplam hurda tüketimi % 7.6 oranında artışla, 24.06

milyon tondan, 25.9milyon tona yükselmiştir. Söz konusuhurda tüketiminin8.2milyon

tonluk kısmı iç piyasadan karşılanmıştır. Yalnızca yurtiçinden tedarik edilmeyen, eksik

kalan girdi ihtiyacı ithalat yolu ile tedarik edilmektedir. Böylece, bir taraftan ihracat

yapılmasını mümkün kılacak şekilde çelik üretimi yapılırken, diğer taraftan da ithal

ikamesi sağlanarak, 2016 yılında 34.1 milyon ton olarak gerçekleşen Türkiye’nin çelik

tüketiminin yerli üretimle karşılanması hedeflenmektedir. Çelik sektörü, hurdayı

ekonomiye kazandırarak, çevrenin korunmasına sağladığı katkı yanında, doğal

kaynakların israfının ve yüksek oranlı emisyonun da önüne geçmektedir.

Buna rağmen, Türkiye’nin, bir taraftan hurda üretiminin arttırılmasına, diğer taraftan

da hurdaya alternatif girdiler üretilmesine yönelik çalışmalara hız kazandırması

gerekmektedir. Esasen sektör kuruluşları da, yurtiçinden tedarik edilen girdi

miktarının arttırılmasına yönelik, yoğun bir çaba göstermektedir. Hükûmetimizin

açıkladığı programda yer alan “yurtiçi üretimi arttırma ve ithalata bağımlılığı azaltma

perspektifi” ve 2016 Yılı Eylem Plânı’nın 158 Nolu Eyleminde ifade edilen 25 Öncelikli

Dönüşüm Programı içerisindeki “İthalata olan bağımlılığın azaltılması programı”

hedefleri ve vizyonu benzer yaklaşımı ifade etmektedir. Ancak tüm iyi niyetli çabalara

rağmen, geliştirilen tedbir ve politikaların uygulamaya aktarılamaması, sektörde ciddi

rahatsızlığa yol açmaktadır.