TÜRKİYE DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLERMECLİSİ RAPORU 2016
77
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /
www.tobb.org.tr2014 yılının başından itibaren hurda ile demir cevheri arasında demir cevheri lehine
oluşan tablo, 2016 yılının ikinci yarısına kadar devam etmiştir. 2015 yılının başında
1/5’e kadar düşen demir cevheri/hurda fiyat oranı, 2016 yılının ilk çeyreğinde 1/3
seviyesine kadar yükselmiştir. 2016 yılının ilk yarısında, girdi maliyetleri arasındaki
hurda aleyhine olan dengesizlik ile dünya çelik üretimindeki arz fazlalığı, Türkiye’nin
ham çelik üretimini baskı altında tutarken, yılın ikinci yarısında demir cevheri ve
kömür fiyatlarındaki artışın, elektrik ark ocaklı tesislere sağladığı nispeten avantajlı
şartlara bağlı olarak, üretim artışı hızlanmıştır. Yıla hızlı artışla giren tüketim ise, ikinci
yarıda ekonomideki yavaşlamaya paralel olarak, ilk yarıdaki kazançlarını sıfırlayan bir
noktada yılı tamamlamıştır.
Yılın son çeyreğinden itibaren, kömür ve demir cevheri fiyatlarındaki hareketlenmeye
bağlı olarak, hurda fiyatları daha rahat bir seyir izlemeye başlamıştır. Oluşan yeni
dengelerde, kısa süre içerisinde ciddi bir gerileme gerçekleşemeyeceği, hurda
fiyatlarının karşılaştırmalı olarak bir süre daha avantajlı konumunu sürdüreceği ve
bu durumun Türkiye’nin çelik üretimindeki artışı desteklemeye devam edeceği
öngörülmektedir.
Son yıllarda hurda ithalatının düşüş eğiliminde olması, Türkiye’nin dış ticaret açığının
kapatılmasına hizmet etmemekte; tersine, büyümesine neden olmaktadır. Hurda
ithalatındaki değer cinsinden bir birim gerileme, dış ticaret üzerinde, ihracat veya
ithal ikamesi yolu ile, iki birimlik kayba yol açmaktadır. Bu açıdan, hurda ithalatının
büyüklüğünün “ekonomiye yük” olarak nitelendirilmesi, resmin bütününü görmeyen
sathi bir değerlendirme olmaktan öteye geçememektedir.
Hiç şüphesiz, hurda ithalatındaki artışın ekonomi açısından sağlıksız bir durum
olmadığının ifade edilmesi, yurtiçinde toplanan hurda miktarının arttırılmasını ve
buna ek olarak, hurdaya alternatif girdilerden demir cevherinin zenginleştirilmesi,
DRI/HBI üretilmesi konusundaki faaliyetlerin ve gayretlerin göz ardı edilmesi
anlamına gelmemektedir. Çelik sektörümüz, yurtiçinden girdi tedariğine büyük
önem vermektedir. Ancak, hurdayı ikame edebilecek söz konusu girdilerin rekabetçi
maliyetlerle üretilmesi, enerji girdi maliyetlerinin makul seviyelere indirilmesine bağlı
bulunmaktadır. Ekonomi Bakanlığı’nın, bu opsiyonları değerlendirmeye yönelik teşvik
girişimleri olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.