Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Sağlık Uygulama Tebliğindeki son değişiklikleri ele alan meclis üyeleri sağlık hizmeti sunucularının yaşamış olduğu en önemli problemin ‘tıbbi malzeme’ olduğunu dile getirdiler.  Malzeme kodlarında uyuşmazlık, pozitif listelerin düzenli olmaması, ikincil mevzuat eksikliği ve fiyat düzensizliği gibi durumların SGK’ya gönderilen faturalarda kesinti yapılmasına sebep olduğu ifade edildi. Konuya ilişkin bilgi veren GGS Genel Müdür Vekili Namık Kaya, 6 branşta çalışmanın tamamlandığını, yıl sonuna kadar da, kalan 20 branşla ilgili çalışmaların bitirileceğini belirtti.

-Sezaryen ve kürtaj

Toplantıda sezaryen ve kartaj konularını da değerlendiren meclis üyeleri, kürtajın 2012 yılı itibariyle 68 ülkede tamamen yasaklandığını, aralarında Brezilya, Meksika, İran, Suriye ve Endonezya'nın da bulunduğu ülkelerde kürtaj yasağının hiçbir istisna olmaksızın uygulandığını vurguladılar. Kürtaja yalnızca belirli durumlarda izin veren ülke sayısının 58 olduğunu dile getiren sektör temsilcileri, bu grupta bulunan ülke yasalarına göre kürtajın; anne veya fetüs sağlığının tehlikede olduğu durumlarda, tecavüz ve ensest sonucu oluşan hamileliklerde ya da annenin ruh sağlığının korunmasının söz konusu olduğu durumlarda uygulanabildiğini bildirdiler. Dünya Sağlık Örgütü’nün, yasağın uygulandığı ülkelerde uygun olmayan koşullarda, işinin ehli olmayan kişilerce kürtajın gerçekleştirildiğine dikkat çektiği hatırlatılırken, dünya çapında her yıl 68 bin kadının sağlıksız kürtaj nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı. Toplantıda paylaşılan verilere göre; Türkiye yüzde 46.6 oranıyla en yüksek sezaryenle doğum oranına sahip 5 ülkeden biri. Türkiye, Brezilya ve Çin'den sonra üçüncü sırada.

Meclis üyeleri sezaryen ve kürtaj konusunun annenin tıbbi durumuna göre uygulanması gerektiği görüşünde birleştiler.

-‘Acil’ tanımındaki farklılıklardan doğan sorunlar

Sağlık Bakanlığı ile SGK arasındaki mevzuat farklılığı nedeniyle, özel hastanelerin çoğu zaman nasıl hareket edeceğini bilemediğini belirten meclis üyeleri, ‘acil’ tanımındaki farkılılıkların da fatura kesimlerinde sorunlara yol açtığına işaret ettiler.