''Bölgesel değil, sektörel teşvik geliştirilmeli''
09.11.2011 /
Türkiye Kimya Sanayi Meclisi toplantısında konuşan, TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclis Başkanı Timur Erk, cari açığın azaltılması için, ithalata bağımlı büyüme sistemi terk edilerek, ihracat odaklı bölgesel teşvik yerine, sektörel teşvikin ön plana çıkartıldığı bir sistemin geliştirilmesinin önemine işaret etti.
Erk, AB uyum süreci kapsamında yapılan mevzuat düzenlemelerinin, sadece tehdit olarak algılanmaması gerektiğini belirterek, sektörün bu konuda olumlu bir bakış açısı geliştirmesinin doğru olacağına değindi.
PETKİM Genel Müdürü Hayati Öztürk ise, uluslararası petrokimya yatırımlarında, Türkiye'nin istenen payı alamadığını bildirdi.
Öztürk, petrokimya sanayini heterojen bir sektör olarak nitelendirirken, 20 senedir petrokimya alanındaki uluslararası yatırımların, Uzak Doğu ve Orta Doğu'ya odaklandığını ve Türkiye'nin de bu süreçte yeterli düzeyde payını alamadığını dile getirdi.
Hayati Öztürk, geçmişte farklı nedenlerle, petrokimya alanında fırsatların değerlendirilemediğine dikkat çekti. Öztürk, PETKİM'in fabrika kapasitesini artırdıklarını belirterek, Türkiye'nin kimya sanayinde beklenen atılımı yapacağına inandığını söyledi.
Türkiye'nin ithalat rakamlarına, ham madde kabiliyetine ve teknolojik alt yapısına işaret eden Öztürk, Türkiye'de üretim yapmak isteyen ciddi yatırımcılar bulunduğunu anlattı. Öztürk, bürokratik süreçlerden kaynaklanan zamanlama probleminin, bu yatırımcıları ülkeye çekilebilmek adına bir an önce çözümlenmesini istedi.
Ülke politikasının kimya sanayini geliştirmeye odaklanması durumunda cari açığın ciddi bir şekilde düşebileceğinin altını çizen AKKİM Genel Müdürü Fatih Tanverdi de kamu kurumlarının merkez teşkilatlarındaki olumlu tavırların aksine, bazı taşra teşkilatlarının negatif bir yaklaşım sergilediklerini belirterek, bundan dolayı duydukları rahatsızlıkları dile getirdi.
AKKÖK İcra Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz, yeni teşvik mekanizmaları içerisinde özellikle sektörü ve sektörün içerisindeki girdi payına bakılarak şirketleri teşvik eden yeni bir sistem geliştirilmesinin önemine dikkat çekti.
Yılmaz, yerel firmaların küresel düzeyde rekabet edebilmesi için, enerji maliyetlerinin önemli bir engel oluşturduğunu kaydederek, sadece enerji teşviki ile Türkiye'nin bugünkü ihracatını bütün sektörlerde en az yüzde 20 arttıracağını ifade etti.
Dow Kimya Genel Müdürü İhsan Necipoğlu da, kimya sektörünün en büyük sorununu ham madde fiyatlarındaki artış ve bunun üretim sürecine yansıması olarak gösterdi. Necipoğlu, yatırım maliyetlerinin artması ve piyasa talebindeki belirsizlik nedeniyle yönetsel kararların geciktiğine dikkat çekti.
Pharmavision Yönetim Kurulu Başkanı Ünsal Hekiman ise ilaç sanayinde Türkiye'de üretim teknolojisi çok ileri seviyede olmasına rağmen, yerli ilaç imalatı istenilen seviyede olmadığı için ithal ilaç sıkıntısının devam ettiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda mütekabiliyet esasını göz önüne alarak, ithal müsaadesi konusunda önlemler aldığını, bu itibarla da sektörde yerli imalat faaliyetlerinin artmaya başladığını ifade eden Hekiman, ''İlaçta ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 10;u geçmiyor ancak Bakanlığın uygulamalarının netice vermesi sebebiyle 2010 yılında bu oranın yüzde 12,7;ye çıktı'' diye konuştu.
Polisan Boya İcra Kurulu Üyesi Necati Hakoğlu da, kimya sanayinde mevcut üretim alanlarını ve yeni yatırım imkânlarını engelleyici bir anlayışın varlığından söz ederek, kısıtlamaların üretimin durdurulmasına kadar gittiğini belirtti.
Şişecam Soda Kimyasalları Genel Müdür Yardımcısı Gizep Sayın, BOTAŞ kontratlarının 2014 yılı itibariyle sona ermesi ile doğalgaz fiyatlarında yaşanacak belirsizlikten duyulan endişeyi dile getirdi. Yeni santrallerinde devreye girmesi ile birlikte ilave doğalgaz ihtiyacının meydana geleceğini kaydeden Sayın, özel sektörün kullanım ihtiyaçlarının değerlendirilerek ülke politikalarının belirlenmesi gerekliliğine işaret etti.