TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Faik Yavuz: “İş kazası ve meslek hastalıklarının mümkün olabilecek en düşük seviyeye inmesini istiyoruz”


27.09.2017 / Ankara



TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, Tekstil, Deri, Mobilya, Gıda Ürünleri ve İçecek İmalatı ve Kimya Ürünleri İmalatı Sektörlerindeki İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi kapanış konferansına katıldı.​

Faik Yavuz burada yaptığı konuşmada, kamu ve özel sektörün uçan kuşun kanatları gibi olduğunu belirterek, “Biri olmazsa hedefe ulaşamıyorsunuz. Kamu-özel sektör el ele olduğu zaman aşamayacağımız sorun yok” dedi.

 

İş kazaları ve meslek hastalıklarının küresel boyutta çalışma hayatının temel sorun alanlarından birisi olduğuna dikkat çeken Yavuz, “Bu konuda son yıllarda Bakanlığımız öncülüğünde, sosyal tarafların desteği ile yapılan düzenlemeler ve yürütülen faaliyetler neticesinde önemli gelişmeler kaydettik. Hem mevzuat, hem de anlayış değişikliği olarak yeni bir döneme girdik. Ancak şunu açıkça ifade etmeliyim ki önümüzde daha alınacak epey mesafe var” ifadelerini kullandı.

  

Faik Yavuz, işverenler olarak iş kazası ve meslek hastalıklarının mümkün olabilecek en düşük seviyeye inmesini istediklerini belirterek şöyle devam etti: “Üretim sürecinde bir tek işçi kardeşimizin bile zarar görmesini istemiyoruz. İş kazalarının sadece yapılacak yasal düzenlemeler ve uygulanacak yaptırımlar ile önlenemeyeceğini tecrübelerimiz bize göstermektedir. Asıl önemli hususun günlük yaşantımızda ve işyerlerimizde herkesin güvenlik kültürünü içselleştirmesi ve buna uygun davranması olduğuna inanıyoruz.

 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan bütün çalışmalarda etkin olarak yer alıyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün yürüttüğü faaliyetlere katkı sağlıyoruz. Pek çok projede birlikte çalışıyoruz. Bu kapsamda; birçok ilimizde  “İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgilendirme toplantıları, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı ile Denetim ve Rehberlik Seminerleri düzenledik. İş kazalarının en yoğun olduğu sektörlerden birisi olan inşaat sektöründe “Güvenli İskele Projesinde” paydaş olarak yer aldık. Belirlenen illerde Bakanlığımız ile birlikte Odalarımız ve Borsalarımız ev sahipliğinde toplantılar gerçekleştirdik. İnşaat müteahhitleri ile iş ekipmanı ve iskele üreticilerini iki kez Birliğimizde bir araya getirerek ortak çalışmalar yürüttük. “İnşaatlarda İş Sağlığı ve Güvenliği Hedef Sıfır Deklarasyonu ”nu imzalayan taraflar arasında yer aldık.

 

Bugün kapanış konferansı için bir araya geldiğimiz İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesine hazırlık safhasından itibaren katkı sağladık. Proje kapsamında yer alan illerde bulunan bazı odalarımızda İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ile müşterek toplantılar yaptık. Projenin tanıtımı ile işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği sisteminin kurulması ve yaygınlaştırılması safhalarında çalıştık. Bizim kültürümüzde işçi-işveren ayrımı yoktur. Biri olmazsa diğerinin ayakta kalması mümkün değildir.  Emekçiler bizim baş tacımızdır”.

 

Tehlikeli ve çok tehlikeli 81 meslekte mesleki yeterlilik belgesinin zorunlu olduğunu anımsatan Yavuz, “İş dünyası olarak bu bizim de desteklediğimiz bir uygulama oldu. İş dünyasının taleplerine hızla cevap verebilmek, hizmeti üyelerimizin ayağına götürebilmek her zaman en öncelikli amacımız olmuştur. Bu alanda sınav ve belgelendirme yapan TOBB Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezleri’ni kurduk. 81 il ve 160 ilçedeki Odalarımız ve Borsalarımız vasıtası ile hizmeti bütün ülke sathına yaydık”.

 

Faik Yavuz, işverenler olarak, iş sağlığı ve güvenliği alanında Bakanlığın öncülüğünde başlatılan ortak akıl, istişare ve işbirliğine yönelik çalışmaların sürdürülmesinden yana olduklarını, bu alandaki çalışmalarda ve yasal düzenlemelerde tepkisel yaklaşımlardan, işvereni her türlü sorumlu tutan ve cezalandıran bir anlayıştan mutlak suretle kaçınılması gerektiğini söyledi.

 

İş sağlığı ve güvenliği kültürünü toplumun tüm kesimlerine kazandırmaya yönelik çalışmalara hız verilmesini isteyen Yavuz, “Eğitim-öğretim sürecinin her safhasında özenle seçilmiş güvenlik kültürüne yönelik eğitim programlarına öncelik ve ağırlık vermeliyiz. 2012 yılında müstakil bir kanunla kurduğumuz sisteme yönelik etki analizi yaptırarak İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ikincil mevzuatın performansını test etmeliyiz. Sahaya yansıyan faydaları, sorunları ve ihtiyaçları tespit ederek gerekirse mevzuatta gerekli görülen değişiklikleri Bakanlık ve Sosyal Taraflar olarak birlikte çalışarak gerçekleştirmeliyiz” dedi.

 

 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA