ASRIN FELAKETİNİ YAŞAYAN TÜRK MİLLETİNDEN ASRIN DAYANIŞMASI
Dünya tarihindeki en yıkıcı depremlerden birini yaşadık. Meydana gelen büyük ekonomik yıkımın yanı sıra yiten canların ve bozulan hayatların hesabını yapabilmek mümkün değil. Bu vesileyle yaşamlarını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Deprem 11 il, 124 ilçe, 7 bine yakın köy ve mahallede ağır yıkıma yol açarken, 14 milyon vatandaşımız afetten doğrudan etkilenmiştir. Depremlerden etkilenen 11 şehirde yapılan hasar tespit çalışmalarına göre 680 bini konut, 170 bini iş yeri olmak üzere toplam 850 bin bağımsız bölüm ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. 39 bine yakın bina yıkılırken 200 binden fazla bina ağır hasarlı durumda. Bölgede faaliyet gösteren banka şubelerin yüzde 73'ü, ATM'lerin yüzde 34'ü deprem nedeniyle hizmet dışı kaldı. Depremden en çok etkilenen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya'daki OSB’lerin üretim hacimleri yüzde 70 civarında azaldı. Asrın afetinin tahmini maliyeti 104 milyar dolar civarında.
Birlik ve beraberliğimiz sınandı
Büyük felaketler ve büyük acılar aynı zamanda milletlerin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, gücünün sınandığı zamanlardır. Milletimiz asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştürerek, o zor günlerin aşılmasını sağlamıştır. Devlet ve Millet el ele bütün imkânlarıyla harekete geçmiş, tüm ülke tek yürek olmuş depremzede kardeşlerinin yanına koşmuştur. Deprem bölgesine 150 bin TIR yardım malzemesi, 20 milyon gıda kolisi ve geçici yerleşim için 215 bin konteyner gönderilmiştir. Çok ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde müthiş bir gayretle deprem bölgesine ulaşan yerli ve yabancı kurtarma ekiplerini ve sergiledikleri insanüstü gayretlerini de unutmayacağız, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
Biz bir olduğumuzda üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir engel yok
Bu dev afet vermesi gereken pek çok dersin yanı sıra devlet-millet dayanışmasının en üst düzeyde olduğunu göstermiştir. Böylesine vefalı, fedakâr milletin evladı olmakla iftihar edilmelidir. Asrın felaketinde bir kez daha gördük ki dayanışma içinde milletçe üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk, hiçbir engel yoktur. Her milli meselede olduğu gibi, bu deprem sonrasında da Oda ve Borsalarımız, Sektör Meclislerimiz, Kadın ve Genç girişimci kurullarımız hızla seferber oldular. Hemen harekete geçerek, tüm imkânlarını felaketin yaşandığı bölgeye seferber ettiler.
Kriz masası ile yaraları sardık
TOBB merkezinde depremin yaşandığı günün sabahında kurduğumuz bir kriz masasıyla ihtiyaçlar tespit ettik. Acil ihtiyaç duyulan arama-kurtarma ekipmanları ile gıda, su, akaryakıt, ısınma, battaniye, aydınlatma ve hijyen dahil her türlü ihtiyaç malzemesinin temin edilerek deprem bölgesine iletilmesini sağladık. Geçici barınma için, çadır, konteyner ve ısıtıcı ihtiyaçlarına odaklandık. 4 bin 700 TIR, 7 gemi, 6 uçak dolusu yardım sağladık. 36 bin ton gıda, 3 bin 900 konteyner, 6 bin çadır, 100 binden fazla ısıtıcı, 817 bin battaniye ve 530 ton akaryakıt sevk ettik. 551 iş makinesi ve mobil vincin de bölgeye sevkini sağladık. 24 noktada yemek mutfağı kurarak, 3.5 milyon kişilik sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdik. Depremzedelerin tahliyesi için sektör meclisi üyelerimizin otobüslerinin tahsis edilmesini sağladık.
İkinci adım barınma ihtiyacı
Sonraki aşamada bölgedeki kalıcı konut ihtiyacının karşılanması için kendi kaynaklarımızla bir kampanya başlattık. Elimizdeki tüm maddi kaynakları bu işe aktardık. Ayrıca bölge ekonomisinin ve istihdamının yeniden canlandırılması için çeşitli girişimler başlattık. İlk olarak Tedarikçim Deprem Bölgesinden Programı ile: Deprem bölgesinden mal almak isteyen firmaları, deprem bölgesindeki üreticiler ile eşleştirdik. Ulusal Gıda Perakendecilerini, Deprem Bölgesinden Tedarik Sağlamaya yönlendirdik: Deprem bölgesinde elde, depoda, tarlada kalan tarım ve gıda ürünlerinin ulusal zincir market tarafından satın alınmasını sağladık. E-Ticaret Pazaryerlerinden deprem bölgesindeki üreticilere Destek vermelerini temin ettik. Deprem bölgesindeki satıcıların e-ticaret Pazar yerlerinde komisyonsuz satış yapmasını sağladık.
İnsanımızı üretim ve ticaretle yeniden ayağa kaldırmalıyız
Deprem bölgesindeki insanlarımızın şimdi üretim ve ticaret yaparak kendi ayakları üzerinde durmaya ihtiyacı var. Ocak ayı itibariyle depremden etkilenen 11 ilden 4'ü ihracatını artırırken, 7'sinin ihracatında ise düşüş var. Buralardaki ekonomik faaliyet deprem öncesini yakalayabilmiş değil. Şehirlerde meydana gelen fiziki yıkım büyük ölçüde temizlendi. Şimdi sıra insanların ve işletmelerin normal hayatlarına dönmelerini sağlamaya gelmiştir. Depremden etkilenmiş şehirlerimizi ayağa kaldırmalıyız. İnsanlara kendi ayakları üzerinde yaşamlarına devam edebilmelerini sağlayacak bir ortam sunmalıyız. Ekonomik aktiviteyi tekrar canlandırmalıyız. Bu da yıkılmış evlerin ve işyerlerinin yeniden imarıyla mümkün olacaktır.
Deprem bölgesinden tedarik yapın
Bu vesileyle herkesi, deprem bölgesinden tedarik sağlamaya davet ediyorum. Onlar için yapabileceğimiz en güzel destek budur. Yaralarımızı saracağız, depremden etkilenmiş şehirlerimizi tekrar ayağa kaldıracağız. Unutmayalım ki, bizler el ele verdiğimizde, aşamayacağımız zorluk yoktur.
Elbette bu güzel vatanımızın bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini asla unutmamamız gerekiyor. Türkiye ciddi bir deprem riski ile karşı karşıya. Bilimin, liyakatin, vicdanın, ahlakın, denetim eksikliğinin yol açtığı büyük kayıplar ve acılar yaşadık. Ama gördük ki aynı hatalar yapılmaya devam ediyor. Oysa deprem ve doğal afetler nedeniyle yaşanan can kayıpları ve hasarı azaltabilmemiz mümkün. Depremden ölmek kader değil ve deprem öldürmez, bina öldürür gerçeği hep akılda tutulmalı. Yaşadıklarımızdan ve hatalarımızdan ders alırsak, bilim insanlarının uyarılarını dikkate alıp eksiklerimizi tamamlarsak imar affı ve varışı gibi popülist uygulamalardan uzak durursak, dirençli ve akıllı şehirler kurarsak gücümüz depreme yeter.