Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği • www.
tobb.org.tr73. GENEL KURUL
4
alım programını Mart 2017’ye kadar uzatmış, sonrasında ise bu değerin 60 milyar avroya
indirileceğini ve 2017 sonuna kadar sürdürüleceğini açıklamıştır. Ayrıca politika faizinin
sıfır olarak kalacağını belirtmiştir. Bu tedbirlerin yavaş büyümeye karşı alındığı fakat
beklenen etkiyi göstermekten uzak kaldığı düşünülmektedir. Euro Bölgesi içerisindeki
finansal bozukluklar ve bazı ülkelerdeki işsizlik problemleri ise henüz çözüme ulaşmamış
gözükmektedir.
Japonya’da yatırım ve ihracat zayıf görünümünü sürdürmektedir. Bunun yanında özel
tüketim 2 yılın ardından toparlanma sinyali vermektedir. Petrol fiyatlarının düşmesiyle
Japonya’da negatif enflasyon yani deflasyon yaşanmıştır. Ayrıca işçi açığı, ücret büyümesini
sert bir şekilde artırmış, buna rağmen bu artış düşük enflasyonun etkisinde kalmış ve yarı
zamanlı çalışma oranı artmıştır. Enflasyonun düşmesi ve deflasyonun yaşanmasının pozitif
yanlarından biri olarak hane halklarının satın alma gücünün arttığı söylenebilmektedir.
Yatırımlardaki düşme ve Japon Yeninin diğer para birimlerine karşı değer kazanması ise
büyümeyi yavaşlatıcı etkide bulunmuştur.
2008 yılından bu yana küresel büyümeyi sürükleyen gelişmekte olan ülkeler genel
olarak dağınık bir görünüm sergilemektedir. Özellikle bu ülkelerde gerçekleşen büyüme
yavaşlaması, küresel büyümenin de zayıf görünümünde etkili olmaktadır.
Gelişmekte olan ülkeler içerisinde şüphesiz olarak en büyük ekonomiye sahip olan ve yine
en büyük emtia ihracatçısı konumunda bulunan Çin’in büyümesinde de yavaşlamanın
olduğu görülmektedir. Ayrıca ekonomik aktivitenin endüstri sektöründen hizmetler sektörüne
kaymasıyla iç talep ve arz taraflarında bir denge durumunun ortaya çıktığı görülmektedir.
Dışarıya akan sermaye, parasal ve mali gevşeklik Çin parasının değerini düşürmüştür.
Hindistan’da kamu sektöründe ücretlerin artmasıyla toplam talep artmıştır. Bunun yanında
vergiler üzerinde yapılan düzenlemeler yatırımları etkilemiştir. Bu etkiler Hindistan
ekonomisindeki büyümeyi artırıcı gelişmeler olmuştur.
Rusya ve Brezilya’da ise küçülme durumunun azaldığı görülmektedir. OPEC toplantısı
sonrası petrol fiyatlarının yükselmesi ve finansal koşulların düzelmesi ile Rusya ekonomisi
toparlanmaya devam etmektedir. Ayrıca Rusya’daki talep düşüşü de yavaşlayan bir eğilim
göstermektedir. Rublenin güçlü duruşu enflasyonun azalmasını sağlamıştır. Reel ücret
artışı, özel tüketimi artıran en önemli unsurlardan biri olarak görülmektedir. Brezilya’da
ise üretici ve tüketici güveninin güçlü olması, ekonomiyi düzeltme yolunda etkili olamasa
da ticaret koşullarının iyileşmesi ve politik belirsizliklerdeki hafiflemeler küçülme hızını
düşürmüştür.