Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği • www.
tobb.org.tr5
EKONOMİK RAPOR - 2016
Meksika’da ekonomi içerde güçlü gözükürken, ülke dışından yaşanan gelişmelerden
etkilenmiştir. Büyümenin en önemli bileşeni olan yurtiçi talebin güçlü olduğu 2016 yılında,
işsizlik seviyesi de düşük seyretmiştir. Meksika Pezosunun değer kaybetmesi petrol
ihracatında avantaj sağlamıştır. Bunların yanında ABD politikasındaki belirsizlikler Meksika
ekonomisi için en önemli yavaşlatıcı etki olmuştur.
Sonuç olarak 2016 yılı, Dünya ekonomisi için ilk yarıda yavaş geçilen ve geçmişten gelen
problemlerle boğuşulan bir yıl olurken, ikinci yarısı gelecek hakkında politik ve ekonomik
belirsizliklerin arttığı, küresel olarak ülkelerin ekonomik tutumlarının yakın zamanda
değişebileceğinin öngörüldüğü bir yıl olmuştur.
1.1 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) her yıl düzenli olarak yayınladığı ve 2016 yılı Ekim ayında
yayınlanan Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre küresel büyümede yavaş büyüme
tuzağı etkisini sürdürmektedir. 2014 yılında % 3,4 büyüyen dünya ekonomisi büyümesi,
2015 yılında % 3,2 olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı büyümesinin ise % 3,1 seviyesinde
olacağı tahmin edilmektedir.
Büyüme hızları ülke gruplarına göre incelendiğinde; gelişmiş ülkelerde bir önceki yıl ivme
kazanılmış olsa da 2016 yılı için beklentiler sert bir düşüşle % 1,6 seviyesine gerilemiştir.
Parasal genişleme politikalarının yetersiz kalması, Brexit ve ABD seçimlerinin getirdiği aşağı
yönlü riskler, gelişmiş ülkelerin büyümesini baskılamıştır. Gelişmekte olan ekonomilerde ise
2015 yılında gözlenen yavaşlama, 2016 yılında nispeten tersine dönmüştür ve büyümenin
hız kazanarak % 4,2 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. G7 ülkelerinde büyüme
oranının % 1,9’dan % 1,4’e ve gelişmekte olan Asya ekonomilerinde ise % 6,6’dan %
6,5’e düşmesi beklenmektedir. 2015 yılında değişim göstermeyen Latin Amerika ve
Karayipler’deki olumsuz görünüm 2016 yılında da artarak devam etmiştir. Bu ülkelerde
yaşanacak küçülmenin % 0,6 seviyesinde olacağı öngörülmektedir. Sonuç olarak büyümede
en büyük kayıp Latin Amerika ve Karayipler’de gerçekleşirken, büyüme hızı artan tek grup
gelişmekte olan ülkeler olmuştur (Tablo 1, Grafik 1).