Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği • www.
tobb.org.tr27
EKONOMİK RAPOR - 2016
2015 ve 2016 yılları, ülkemiz turizm sektörü açısından zor geçmiştir. Rusya’da yaşanan
ekonomik krizin etkilerini 2014 yılı sonlarından itibaren göstermeye başlamasıyla 2015
yılına kötü bir başlangıç yapılmıştı. 24 Kasım 2015’te ise Türkiye hava sahasını ihlal eden
bir Rus savaş uçağının düşürülmesi ile iki ülke arasında siyasi bir gerilim başlamıştı. Bunun
devamında ortaya çıkan ekonomik yaptırımlar, Rusya pazarından gelen turist sayısını büyük
ölçüde azaltmıştır. Bunun yanında ülke içinde yaşanan terör saldırıları, yakın çevremizdeki
sıcak çatışmalar, yurtdışında Türkiye’ye yönelik algının bozulmasına neden olmuş, özellikle
Avrupalı turist tatil için daha güvenli olduğunu düşündüğü alternatif ülkelere yönelmiştir.
Bütün bu gelişmeler 2016 yılında da sektörün büyük kayıplar yaşamasına neden olmuştur.
Rusya ile ilişkilerin 2016 yılında normalleşmeye başlamasıyla birlikte turizmle ilgili yaptırımlar
kaldırılmıştır. Ancak bu durumun muhtemel etkileri 2017 yılında ortaya çıkacaktır.
2015 yılında % 8,3 düşen turizm gelirleri, 2016 yılında da % 29,7 azalarak 22,1 milyar dolar
olmuştur. Rusya Federasyonu ve AB ülkelerinden gelen turist sayısında önemli oranda
düşüşler olurken, İsrail’den gelen turist sayısında % 31,2, Suudi Arabistan’dan gelen turist
sayısında % 18,4 artış olmuştur.
2015 yılında % 53,6 artan yatırım teşvik belgesine bağlanan sabit yatırım tutarı, 2016 yılında
% 1,3 azalmış ve 97.780 milyon TL’ye gerilemiştir. 2016 yılında enerji sektörüne verilen
yatırım teşvik belgelerinin tutarı % 32,3 azalarak 25.548 milyon TL’ye gerilerken, diğer tüm
sektörlere verilen yatırım teşvik belgelerinin tutarları bir önceki yıla göre artış göstermiştir.
2016 yılında teşvik belgesine bağlanan sabit yatırımlar içinde hizmetler sektörü % 45,1’lik
pay ile ilk sırada yer alırken, enerji sektörü % 26,1, imalat sanayi sektörü % 24,1, madencilik
sektörü % 3,8, tarım sektörü % 0,8’lik pay ile onu takip etmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2016 Yılı Para ve Kur Politikası metninde,
para ve kur politikasının ana çerçevesini açıklamış ve fiyat istikrarına odaklı para politikası
duruşunun korunduğu çerçeveyi esas almaya devam ettiğini belirtmiştir. Bu çerçevede
enflasyonun hedefle uyumlu seviyelerde tutulması amaçlanırken finansal istikrar da
gözetilmektedir.
2016 yılı sonunda enflasyon belirsizlik aralığı üzerinde artış göstererek % 8,53 seviyesine
yükselmiştir. 2016 yılı başında asgari ücrete yapılan artış, yıl içinde tütün ve alkollü içecekler,
akaryakıt ve otomobile yapılan ÖTV ayarlamaları enflasyonu olumsuz etkilerken, yılın son
çeyreğinde Türk lirasındaki değer kaybı ve döviz kurundaki dalgalanma, enflasyon üzerinde
beklenti ve genel fiyatlama davranışlarını da etkilemiştir. Ekonomik faaliyetteki yavaşlama,
turizm sektöründeki gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki olumlu seyir enflasyondaki düşüşü
sınırlandırmıştır.