05.12.2009 / MÜNİH - ALMANYA
Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası'nın Genel Kurulu Almanya'nın Münih kentinde yapıldı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, Almanya'daki Türk girişimcilerin ''başarı hikayeleri'' yazdığını, bugün itibariyle Almanya genelinde Türkler tarafından işletilen 72 bin işletme bulunduğunu söyledi. Türklerin bu ülkede 9 milyar avro tutarında yatırımları olduğunu, söz konusu işletmelerde 350 bin kişiye istihdam sağlandığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bu yatırımcıların iki ülke arasında ''köprü'' görevi gördüklerini kaydetti.
Küresel krize de değinen TOBB Başkanı, krizden çıkışın iş adamları sayesinde olacağını, ancak ülkelerin korumacılık politikaları uygulamamaları gerektiğini dile getirdi.
''Dünya ticaretinin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekmektedir'' diyen Hisarcıklıoğlu, alınıp satılmayan malın değerinin olmayacağını, küresel ölçekte kimin nerede yatırım yaptığının da bir önemi bulunmadığını, önemli olanın iş ve aş yaratmak olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin bölgesinde bir sanayi devi haline geldiğini, turizmde de dünyanın 7'inci destinasyonu olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: ''Türkiye, İtalya ile Çin arasında sanayi devi olan tek ülke. Bizimkilerden daha kaliteli ve ucuz tesisleri de Akdeniz’de bulamazsınız. Müteahhitlik sektöründe de dünyada Çin'den sonra ikinci sıradayız. Türk iş adamları sadece ülkelerinde değil, bölgelerinde de çok aktif. Bu potansiyelimizden siz de istifade edin. Bizde müthiş bir tecrübe ve bilgi var. Sizde de para var. Gelin ikisini birleştirelim. Hangi coğrafyada nasıl işbirliği yapılacağı noktasında müthiş esnekliğimiz var.''
TOBB Başkanı Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini değerlendirirken de bu ''serüvenin'' 1963 yılında başladığına dikkati çekti ve ''1995'te Gümrük Birliği anlaşması yapıldı. 1999'da Helsinki zirvesinde Almanya'nın liderliğinde Türkiye'nin tam üyelik perspektifini kabul etmiş durumda AB ülkeleri... 2004'te de müzakereler başladı. Biz de iş sağlam olsun diye (aman üçüncü dikişi at) derler. Bizim dikiş dört oldu. Bizim dikiş en sağlamı ama Avrupalı liderlerden zaman zaman farklı sesler çıkıyor. Uluslararası hukukta ahde vefa vardır. Acaba hukuka yeni bir terminoloji mi giriyor? (Patron değişince bütün anlaşmalar iptal edildi) diye bir terminoloji yok hukukta. Böyle bir terminoloji olmadığına göre liderlerin gerçek liderlik yapmaları lazım.''
Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin de kendi ev ödevini yapması gerektiğini belirterek, "Biz bunu yaptıktan sonra AB ister bizi kabul etsin ister etmesin ama şunu da bilin; medeniyetin devamı için enerji şart. Enerjinin geçeceği yol, güvenliği ve arzı Türkiye üzerinden olacak" dedi. Hisarcıklıoğlu, AB'nin 2030'larda enerji ihtiyacının yüzde 30'unu dışarıdan karşılamak zorunda kalacağını vurguladı ve "Kendi medeniyetinin geleceğini düşünenler bu noktaya dikkat etsin" diye konuştu.
Gümrük Birliği anlaşmasından kaynaklanan ciddi haksızlıklar bulunduğunu, iş adamlarının vize sorunu nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını da hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bunların düzeleceğine inandıklarını dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu, bu sorunların aşılması için tüm Türk ve Alman iş adamlarını, Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası'na üye olmaya davet etti.
-SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI MÜSTEŞARI BOĞA-
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa da hem Türkiye'nin hem de Almanya'nın bölgelerinde "dostluğuna güvenilen, düşmanlığından çekinilen cazibe güçler" olduğunu söyledi.
Türkiye'nin ''enerjinin bir taraftan bir tarafa geçtiği ülke" olduğunu vurgulayan Boğa, iki ülke arasındaki işbirliğinin mutlaka devam etmesi gerektiğini söyledi.
Yeni teşvik yasasına da değinen Boğa, Alman iş adamlarına, "Türkiye'de güvenle yatırım yapabilirsiniz" dedi. Türkiye'nin Alman iş adamları için "tatil" anlamına da geldiğini belirten Boğa, " Almanya'nın tatil ilçesi Alanya'dır. O yüzden başka yere gitmeye gerek yok. Almanya'dan Uzak Doğu'ya ve Afrika'ya giden en kısa yol Türkiye'den ve Türk müteşebbislerinden geçer" diye konuştu. Boğa, Almanya ile Türkiye'nin "kara sınırı olmayan iki dost ülke" olduklarını da sözlerine ekledi.
-MÜNİH TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI GREIPEL-
Münih Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erich Greipel de Türkiye ile Almanya arasında yapılacak karşılıklı yatırımların iki ülke ticaretini de hareketlendireceğini söyledi.
Önümüzdeki günlerde Türkiye'de bir temsilcilik açacaklarını ifade eden Greipel, ülkelerinde yaşayan Türk kökenli gençlerin mesleki eğitimleri için çalışma yürüttüklerini bin 400'ü Türk, 3 bin 400 göçmene çıraklık eğitimi verdiklerini dile getirdi.
-TATSO BAŞKANI LEOPRECHTİNG-
Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rainhardt Freiherr von Leoprechting ise Türk-Alman ticari ilişkileri değerlendirildiğinde Türk vatandaşları aleyhine bir vize sorunu yaşandığını, burada bir kolaylık sağlanması için çaba gösterdiklerini bildirdi.
"Biz belirli bir noktaya kadar destek verebiliriz ama Türk ve Alman hükümetleri de bu konuda kararlı olmalı'' diyen Leoprechting, artık pratik uygulamalara geçilmesi gerektiğini, kendilerinin bu konuda hep aktif olacaklarını kaydetti.
Türkiye'nin AB üyelik sürecini de değerlendiren Leoprechting, "Türkiye AB'ye tam üye olarak kabul edilmelidir. Ben imtiyazlı ortaklığı kabul etmiyorum. Türkiye, AB'ye alınmazsa Almanya için işbirliğinde kaybolmuş bir ülke olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin AB için yeni bir şans olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Leoprechting, Türkiye'deki reform çabalarında bir gerileme yaşanmasının da süreç açısından büyük sorunları beraberinde getireceğini vurguladı. Leoprechting, " AB Türkiye'yi kabul etmek durumundadır" diye konuştu.