18.08.2019 / Kırşehir
-TOBB kadın girişimcileri nasıl harekete geçirdi?
TOBB, 2007yılında kadın girişimci potansiyelinin geliştirilmesi, daha donanımlı hale getirilmesi ve girişimcilik kültürünün gelişmesine öncülük etmek üzere TOBB Kadın Girişimciler Kurulunu (KGK) kurdu. TOBBKGK, Türkiye'nin 81 ilinde girişimcilik ekosistemini kadınlar için daha elverişli hale getirmek için her yıl yüzlerce faaliyet gerçekleştiriyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun kadınların iş dünyasında hak ettikleri yeri almalarını sağlamak için kurduğu TOBB KGK sayesinde kadınlar arasında girişimciliğin bir kariyer seçeneği olarak önemi her geçen gün artıyor 7 bin üyesi ile Türkiye'nin en geniş kadın girişimci ağı olan TOBB KGK'nın kurul üyeleri iş kadınları, profesyonel yöneticiler, girişimcilik konusunda akademik çalışma yapan akademisyenler ile bu sahada bölgesel ya da ulusal ölçekte faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden ve girişimciliği destekleyen kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşuyor. Kadın Girişimciler Kurulunun Türkiye'nin 81 ilinde temsilcilikleri bulunuyor. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulları seçimle iş başına gelen 15 kişilik yönetim kurulundan oluşuyor.
-Hatice Kangal başarı öyküsünü anlattı
TOBB Kırşehir Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hatice Kangal, tersine göçle Türkiye'ye dönen isimlerden. 1977 doğumlu olan Kangal, liseyi bitirdikten sonra ailesinin yanma Fransa'ya gitmiş. Kangal, hikayesinin bundan sonraki bölümünü de "Ailem işçi ailesiydi ve Fransa'da üniversitede mimarlık-peyzaj gibi tüm unsurları içeren bir bolümde okudum. Türkiye'ye ise evlenerek geri dönüş yaptım. Eşim hekim. Birçok şehirde bulundum, Urfa, Samsun gibi birçok il gezdik. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle bir süre tercüme bürosunda yeminli tercümanlık yaptım. 4.5 yıl bu işi yaptım. Samsun'da bir firmada dış ticaret sorumlusu oldum. Bir günlük bir tercümanlığın devamında başlayan iş sürecinde, yaklaşık 2 yıl, orada çalıştım. Fransızcayla ilgili olarak özel okullarda derse girdim. Samsun'da Eskişehir'de Fransızca öğretmenliği yaptım" sözleriyle anlattı.
Kangal şöyle devam etti: "Son olarak Gaziantep'te kendi işimle ilgili 'ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Orada iki yıl bir inşaat firmasında çalıştım, benim için de tekrar alanıma dönüş oldu. Sonrasında kendi iç mimarlık büromuzla faaliyet gösterdik. Ancak tekrar memleketime Kırşehir'e döndük. Burada ne yapacağımı da uzun süre düşündükten soma, sahada olmanın zor olduğunu öngörerek yine mimarlıkla ilintili olan bu işyerimi açtım. Şu anda çeşitli markaların Kırşehir temsilcisiyim."
Mücadeleci yönünden dolayı sürekli olarak gittiği her yerde oranın koşullarına göre iş hayatında var olduğunu söyleyen Kangal, "Bu nedenle yörüngem sürekli değişti. Her yerde tanıdığım, arayabileceğim insanlar var ve bu çok güzel" dedi. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu'na girene kadar girişimcilik adına böyle güzel çalışmalar yapıldığını bilmediğini belirten Kangal, "Bazı insanlar şanslı doğar, ben de kendimi onlardan görüyorum ve başka insanlara daha fazla nasıl yardımcı olabileceğimi öngörerek bu işe girdim" diye konuştu. Bu süreçte TOBB ailesinin de desteğini kendilerinden hiç esirgemediğini söyleyen Kangal şöyle devam ediyor: "Bizim bir önceki Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız ve şu anda da belediye başkanımız olan Selahattin Ekicioğlu çok destek verdi. Odamızın genel sekreteri ve hemcinsimiz Pınar Demir her türlü çalışmamızı destekliyor. Şimdi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Mustafa Yılmaz da, sağolsun hiç desteğini esirgemiyor. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu'na ise ne kadar teşekkür etsek azdır. Göreve geldikten sonra ilk olarak çağın gereği olarak bir sosyal medya hesabı açtık ve sosyal medya üzerinden kurulumuzu anlatmaya başladık. Nezaket ziyaretleri yaptık ama aynı zamanda bu ziyaretlerde ortak çalışmanın altyapısını da oluşturduk. Belediye başkanımızın da içimizden gelen bir isim olması çok olumlu yansıdı. Kendilerine yaptığımız ziyaret şuasında, kooperatifçilik yapmaya verdik."
Kangal, "Geçtiğimiz günlerde Urla Kadın Girişimci Üretimi ve İşletme Kooperatifi geldi. Süreçlerini anlattılar. Biz de kendi yol haritamızı belirledik. Mahallelerden başlayacağız, köylere gideceğiz. Muhtarları örgütleyeceğiz. Gerçek ihtiyaç sahiplerinin tespitinde muhtarların doğru adres olduğunu düşündük. Derdimiz sadece kadınların ürettiklerini satmak değil, kadınların sosyal hayata da karışmalarım sağlamak istiyoruz, istiyoruz ki üretsin satsın, hatta kazandığı parayla şehirde bir keyif kahvesi içsin. Bundan somaki süreçte, 14 mahalle muhtarıyla görüşeceğiz. Boztepe'deki kadınları da örgütleyeceğiz. Kooperatifçilik eğitimlerimiz olacak. Bunun için uzun sure düşündük ama kadınları biraraya getirebilmenin en kestirme yolu buydu. Ayrıca büyük çaplı atölyeler kurmayı da düşünebiliriz" dedi.
-Kırşehirli kadın girişimciler anlattı: Nasıl girişimci oldular?
Hülya Coşkuntuna: “Liseyi bitirdikten sonra öğretmen vekilliği yaptım. Sonra bankaya girdim. Liseyi ikinci olarak bitirdim ama ekonomik olarak çalışmam gerekiyordu. Evlendikten sonra eşim çalışmamı istemedi. Ama eşimden para almak bana çok dokundu. 3 tane kızım var. Küçük kızım okula başlar başlamaz ben yeniden çalışmak istedim, ilk olarak eşimin işlettiği bir otel vardı, oranın işletmesini üstlendim. Otele kadın eli değdi. Gözlemeler çıkardık, günlerin otellerde yapılması için herkesle görüştüm. Daha sonra eşim akaryakıt istasyonu açıyordu. Bu kez de oraya talip oldum. Biraz mücadeleyle kabul ettirdim ama bu kez de müşteriler gelip benimle oturmak bile istemiyordu. Bir nevi erkek işi olarak görülüyordu. Ben de ilk aşamada saçımı bile boyatmadım, giyimime daha da dikkat etim. Şu anda 25-26 yıldır akaryakıt sektöründeyim ve birçok ödül aldım. Üstelik çalıştığım akaryakıt firmasına ilettiğim pek çok öneri de kabul gördü ve uygulanıyor. Firmanın birçok seyahati olurdu bayilere ama hiç eşleri götürmezlerdi. Genel müdürlüğe yazı yazdım, itiraz ettim ve şu anda hiçbir eşsiz gezi olmuyor. Eşim işe başladığımızda "Burası akaryakıt istasyonu yağlı olur" derdi. Buna da itiraz ettim. Uzunca bir süre gelen misafirlerimize kendi yaptığım sıcak poğaçaları ikram ettik. İstasyonumuzda oturma yerleri var. Bir kuru ağacı nazarlıklarla donattım, dilek ağacı yaptım. Akaryakıt istasyonuna da kadın eli değdi yani. Halen TEMA temsilcisiyim, il ticaret ve sanayi odasında meclis üyesiyim. Hayat felsefem de çalışmak. Çalışmayı seviyorum ve herkes çalışsın istiyorum.”
Cansu Teke: Diyetisyen ve yaşam koçuyum. 3 sene önce diyetisyenlikten onur derecesiyle mezun olunca önce işsiz kaldım. Pek çok mezun gibi yüzlerce yere CV gönderdim. Herkes "biz sizi arayacağız" dedi. Bir spor salonuyla anlaşıp haftanın 3 günü orada çalışmaya başladım. Üniversitede 20 uluslararası ve uluslararası konferansa katıldım. Türkiye'nin en önemli diyetisyenlerinin yanında staj yaptım. Sonuç itibariyle baktım olmayacak kendi kliniğimi kurdum ve iki yıldır kendi kliniğimi işletiyorum. Aynı zamanda yüksek lisans sürecim ve yaşam koçluğum var. Kırşehir'i tercih ettim çünkü ailemin yanında olmak istiyorum. Genç yaşta başlamanın birçok zorluğu var. Süreci şöyle öğrendim, 6 ay boyunca hastalarıma baktım, sonra KDV ve vergileri çıkmaya başladı. Vergi kavramıyla bile böyle tanıştım. Her adımda yeni birşey öğreniyorum.”
Deniz Akgül: Aslen İzmirliyim. Uluslararası ilişkiler mezunuyum. Yüksek lisans yaptım. Evlenip Ankara'ya yerleştim. AB projeleri yazan bir şirkette çalışmaya başladım. Birçok proje yazdım. Yüksek lisans surecim oldu. Bilkent Uzay Araştırmaları Projesi'nde idari kadroda yer aldım. Eşim buraya gelince, ben de geldim. Önce ticaret ve sanayi odasına proje için başvurdum. Ama birden projeler durdu. Sonra Kayseri Erciyes Üniversitesi'nde doktoraya başladım. Daha sonra Ahi Evran Üniversitesi'ne geçtim. O aşamada Kadın Girişimciler Kurulu başkanlığını teklif ettiler ve oldum ama ikinci döneminde görevi bir girişimciye vermek istedim. Ben girişimci olmak için çok çalıştım ama şu anda girişimcilik kursları veriyorum. Halen de bir şirket kurma hayalim var. Ben de açılmış şirketlerin üzerine makaleler yazıyorum. Ama bir gün kendi şirketimi de açacağım.”
Beyhan Özen: 3 kız çocuğum var. Ziraat teknikeriyim. Kırşehirliyim. Önce dayımın giyim mağazasında satış sorumlusuydum, evlenince eve döndüm. Yazıldığım kurslardan eşim beni sildirdiği için devam edemedim. Eşimin taşeron şirketi vardı, önce beni teknikeri olarak işe aldı, sonra ise işten çıkardı. Ama yılmadım. Kırşehir’de mutfak ürünleri alanında bir boşluk olduğunu gördüm ve bu alanda faaliyet gösteren bir şirketin yöneticilerini davet ettim ve benimle iş yapmaları için ikna ettim, işyerimi KOSGEB desteğiyle açtım. Şu anda ise 'hep iş hayatındaymışım' gibi hissediyorum. Dükkânı çok geç saatlerde kapatıyorum ama her işe yetişiyorum. Hiç zor değil. Kendi paramı kazanıyorum ve kızlarıma örnek oluyorum. Bu işe başlarken derdim biraz da buydu, 'Annem elinde kredi kartıyla dolaşıyor' demesinler, benim de ürettiğimi görsünler istemiştim. Başardım.”
Genel Sekreter Pınar Demir: “Kurulumuzun, Kırşehir'e örnek olmasını istiyoruz. Evde üretim yapan ve bunun yeterince pazara ulaştıramayan kadınlara ön ayak olmak istiyoruz. Yolun çok başındayız ama mutlulukla söylüyorum ki, kıpırdanmalar başladı.”
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |