26.01.2020 / Bolu
-Yurtdışına açılmak istiyoruz
Yüce şunları söyledi: "1995'te kayınpederimizi kaybettik. Aile şirketi olarak devam ediyoruz. Oğlumuz da işin içine giriyor. Başladığımızda 8-9 kişilik bir şirkettik, 110 çalışana kadar çıktık. Çok daha profesyonel bir şekilde çalışmaları sürdürüyoruz. Sanayi sektörü olmamıza rağmen, 39 çalışanımız kadın. 2008 yılından bu yana kadınlar sanayide yoğun bir şekilde çalışıyor. Yan sanayisi olduğumuz şirkete, 2019'da, sıfır hatayla ürün verdik. 2020 yılında ise yeni bir iş kolumuz daha olacak ve yeni ürün üretimlerini de yapacağız. Sektörünün öncüsü başka şirketlerle de çalışmaya başladık. Biz artık bitmiş ürünle yurtdışına açılmak istiyoruz. Hayallerimiz çok. Bazı işlerde otomasyona geçmek ve robot kullanmak istiyoruz. Şirketin mali işleri bende, 30 yıldır eşimle birlikte işleri yürütüyoruz."
-Meslek lisesindeki kızlara yardımcı olacağız
Yüce, Bolu Kadın Girişimciler Kurulu'nun çalışmalarını ise şöyle anlattı: "Ben 2013 yılından bu yana varım. Önce üyeydim, 2019'da başkan oldum. Daha önceki ekiple girişimciliği anlatmak, rol model olmak için çaba sarf ettik. Kız meslek liselerine gidip girişimciliği anlattık. 'Bolu kadın girişimcisini arıyor' yarışmasını yaptık. İlk yarışmacımız Fatma Gültekin sütlü bazlama yapıyordu, kendi markasıyla dükkanını açtı. Bölge toplantıları yaptık, eğitimler verdik. O dönem başkan yardımcısıydım. Son bir yıldır ise, TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu'nun, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Türker Ateş'in ve yönetim kurulu üyemiz Abdullah Alemdar'ın da destekleriyle birçok projeyi hayata geçirdik. Kendilerine müteşekkiriz. Farkındalığı artırmak için kadın kanserleriyle ilgili bir program yaptık. Fuarlara, seminerlere katıldık. 27 Kasım'da 'Kızkardeşim ilham' projesini yaptık. Bundan sonra 27 Mart'ta bölge toplantısını yapacağız. Highway alışveriş merkezinde, kadın emek pazarını açtık. Evlerinde, halk evlerinde ve kız meslek liselerinde üretim yapan kadınlarımızın satış yapmasına imkan sağladık. 6-7-8 Mart'ta tekrarını yapacağız. Bunu geleneksel hale getireceğiz. Sibel Ayhan, e-kadınlar.com ve kadın ustalar projesinin mimarı. Burası üzerinden kadınlarımızın ürünlerinin satılması için süreçlerimiz yürüyor. Bolu'daki genç kızlara nasıl eğitimler verebileceğimizi konuşacağız.
-İlk kadın girişimci Bolu'dan
Kooperatif veya şirket altında buluşup, Bolu'nun yöresel ürünlerini satmak istiyoruz. Gerede'nin derisini, yöresel kıyafetlerimizi, yiyeceklerimizi bu şekilde satmak istiyoruz. Kızkardeşim projesinde, Habitat bize 12 aylık bir eğitim projesiyle geldi. Finansal okur yazarlık ve kadınların girişimci olmasına yönelik yardımcı olabilecek bir süreçten bahsediyoruz. Ayrıca gönüllü bir tiyatro ekibi var, üniversite öğrencilerinden kurulu. Kadına karşı şiddetin ve şiddetin her türlüsünün kötü olduğunu göstermek için çocuklara bu tiyatro oyununu izletmek istiyoruz. Bu arada şunu söylemek istiyorum. Kurtuluş Savaşı sırasında ilk kadın girişimci Bolu'danmış. 1959 yılında odamız tekrar faaliyete geçtiğinde de ilk üye Ayşe Gökçen'miş. O zaman ilk 10 üyeden 4'ü kadınmış. Şimdiyle orantıladığımızda sayı düşmüş ama biz onu tekrar artırmak istiyoruz."
-Nasıl girişimci oldular?
Zerrin Özlem Gökdemir: Başkan yardımcısıyım. Bolu eşrafından Gökdemir Şirketler Grubu bünyesindeyim. Sigorta acentem var. ETS acenteliğim var. Daha önce bir bankada çalışıyordum. 2002 yılında şirketimi kurdum, akabinde turizm acenteliğini aldım. Gökdemir Şirketler Gurubu ise, akaryakıt, gıda gibi sektörlerde çalışıyor.
Yasemin Karaağaç: Bolu geliniyim. Abant İzzet Baysal'da sosyoloji okudum. Eşimin cam merkezi var. Beyaz eşyalar için cam yapıyor. Benim de iç dekorasyona ilgim var. Bu süreçte tezgah arası camları gördüm ve eşime baskı yapmaya başladım, iki yıl rehber öğretmenlikten sonra kendi şirketimi kurdum ve dekorasyon amaçlı cama yöneldim. Eşim de daha sonrasında bana dahil oldu, artık birlikte çalışıyoruz. 30'dan fazla bayimiz var. Tezgah arası camla yetinmedik. Ekmek kesme tablası gibi yeni ürünler yaptık. E-ticaret yapıyoruz. E-ticaret sitelerinde varız, yakın zamanda da Almanya Amazon'a giriyoruz. Almanya'dan çok talep var ve kıyafet askısını bile cam istiyorlar. Hedeflerimiz var, öncelikle sürdürülebilir ihracat yapmak istiyoruz. E-ticaret camcısı olarak anılmak istiyoruz. Kanada ve Rusya'ya da girmek istiyoruz. Cam kesme tablalarına, sağlıklı olduğu için çok talep var. Bu talebi yönetmek istiyoruz. Şirkette 7 kişi çalışıyor, 3'ü kadın.
Nihal Toprak: İnşaat teknikeri ve bilirkişiyim. Konut değerleme uzmanlığı lisansım var. Profesyonel dalgıcım. 1.5 yıldır işsizim. Sektördeki daralmaya bağlı olarak böyle bir sıkıntı var. Şimdi ticari girişimde bulunabilir miyim diye bakıyorum. Belki inşaat sektörüne veya başka bir sektöre yönelebilirim.
Neşe Alagöz: Başkan yardımcısıyım. 10 yıldır da bir hastanede halkla ilişkiler müdürlüğü yapıyorum. Çok fazla insanla iletişime geçtim. 5 yıl önce KOSGEB kursuna gittim. Girişimciliğin ne kadar önemli olduğunu görünce, KOSGEB'in hibesinden faydalanarak bir arkadaşımla harekete geçtik. Bolu turizmde önemli bir merkez. Biz de oteller için endüstriyel çamaşırhane kurduk. 100 kiloluk makineler, havluyu katlayan kurutan makineler gibi donanımlarımız var ve 5 senede firmamız genişledi. Şirkette yüzde 50 ortağım, 10'un üzerinde otele hizmet veriyoruz. Eşlerimiz de destek veriyor. Bolu'ya tüm iş insanlarını davet ediyoruz.
Özlem Titizoğlu: İTÜ inşaat mezunuyum. Yüksek lisans yaptım. Ticarete başlamam kader. Bolu Belediyesi'nde çalışıyordum. Eşim de Libya'ya gitmişti. Ben de Libya'ya gitmek için istifa ettim ve Libya savaşı patladı. Eşim geri döndü ve 2012 yılında ticarete girerek, şirketimizi kurduk. KOSGEB’den bu süreçte faydalandık. Bildiğimiz alandan yürüdük, inşaat firması kurduk. İşi paylaştık. İşin pazar kısmı, teklif bölümleri bende. Kişiye özel mekanlar tasarlıyoruz. Ana felsefemiz, "insanların en rahat ettiği yerin evleri" olduğu. Piyasa açılırsa yapmak istediğimiz başka projelerimiz de var.
Nilgün Özerdoğan: Emekli banka müdürüyüm. 2017 yılında emlak danışmanlığı şirketimi kurdum. "Beşikten mezara kadar öğrenme ve çalışma" şiarıyla hareket ediyorum. İkinci okul olarak Adalet Yüksekokulu'nda okuyorum.
Mehtap Dermirses Burku: Beslenme koçluğu yapıyorum. Özgürlüğü çok seven bir insanım. Almanya'da diş teknisyeni eğitimi aldım ama denklik nedeniyle Türkiye'ye gelişte mesleğimi yapamadım. Eşim de eczacı. Bolu'da olduğum dönemde bir firmayla tanıştım, aynı zamanda KOSGEB girişimcilik kursuna gittim. Beslenmeyle ilgili olarak önce kendi sorunlarımı çözdüm, KOSGEB’den destek alarak beslenme merkezini kurdum. 7 tane beslenme merkezim var. Aktif yaşam merkezi olarak faaliyet gösteriyoruz. Ürünlerimizi satıyoruz, beslenme koçluğu yapıyoruz. Cilt bakım hizmeti de veriyoruz.
Sibel Uzuner: Abant İzzet Baysal Üniversitesi gıda mühendisliği bölümünde doçentim. Yenilikçi Gıda Teknolojileri Uygulama Araştırma Merkez Müdürü'yüm. Ben akademik üyelik yapıyorum. Proje yazılımında ve fikir bazında destek vermek için ortak çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde sıfır atık için bir proje yazmayı planlıyoruz. Gıda ısrarıyla ilgili öğrencilere eğitim vereceğiz. Moda tasarım merkezini de kapsama aldık. Bir proje yarışması düzenleyeceğiz. Ayrıca kadınların üretkenliğini artırmak için bilgisayarı kullanmayı planlıyoruz.
Oya Eru: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Uygulamalı Bölümler Yüksek Okulu pazarlama bölümünde doktor öğretim üyesiyim. İki dönemdir buradayım. Daha önce saha çalışmaları yaptık. Kadın girişimcilerin hangi konularda eksik olduklarını belirlemeye dönük çalışmalar yaptık. Bu konularda projeler yapacağız. Gençlere de girişimcilik ruhunu bulaştırmak için buluşmalar tasarlıyoruz. Öğrencilerle-kadın girişimcileri buluşturacağız.
Sena Akman Ertunç: Ahşap üzerine çalışıyorum. Bir kontraplak firmamız var ve üçüncü kuşağım. Şekillendirilmiş kontraplak ve düz kontraplak üretimi yapıyoruz. 12-13 yıldır şirketin yönetimindeyim. Babamla birlikte çalışıyoruz. Ahşapla kadını birleştirmek istiyorum. 15-16 kadın çalışanımız var, çalışanlarımızın yarısı kadınlar. Kontraplak yufka gibidir. Kat kat koyarsınız, öyle ortaya bir ürün çıkar. O yüzden kadın dokunuşuna ihtiyaç oluyor.