15.12.2011 / Ankara
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ.
İslam Kalkınma Bankası’na (İKB) üye ülkelerde etkin ticaret borsaları kurulması, var olan ticaret borsalarının kapasitelerinin arttırılması ve tarımsal ürün ticaretinin geliştirilmesinde işbirliği olanaklarının ele alındığı seminer TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi. İKB üyesi ülkelerden çok sayıda temsilcinin katıldığı seminerin açılış konuşmalarını TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ve İslam Kalkınma Bankası temsilcisi Ayhan Karaca yaptı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Bakan Eker’e katkılarından dolayı teşekkür ederek başladığı konuşmasında, gıda sorununun dünyanın en önemli meselelerinden biri haline geldiğini ifade ederek, önümüzdeki yıllarda bu sorunun büyüme ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, “21. yüzyılda iki temel konu dünya siyasetinin çerçevesini çizecek. Bunlardan biri enerji kaynakları, diğeri de tarım ve su kaynaklarıdır. Çağımızı bu iki konu şekillendirecek” derken, 1950 yılından beri dünya nüfusu yaklaşık 3 kat arttığına dikkat çekti.
Orta sınıfa mensup insan sayısının artmasının, bu insanların gıda üreticisi olmaktan çıkıp, tamamen tüketici haline gelmesi anlamına geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, artan gıda fiyatlarının, küresel eşitsizlikleri de artırdığını kaydetti.
Tarımın eskiden karın doyurmak için yapılan bir faaliyet olduğunu ancak günümüzde para kazanma işi haline geldiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Para kazanmak isteyen yatırımcı tarıma girecek. Bunu böyle kabullenmemiz gerekiyor” diye konuştu.
-“Açlık meselesi başka meselelere benzemez”
Tarımın ikinci büyük öneminin de su yönetiminden geldiğini vurgulayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Dünya su tüketiminin yüzde 70’i de tarımda kullanılıyor. Artan gıda talebi, su sıkıntısına, o da gıda kıtlığına dönüşüyor. Yani özetle, gıda sorunu bu yüzyılın en can alıcı sorunlarından biridir. Bu mesele başka hiçbir şeye benzemez. Çünkü mesele açlık meselesidir. Mesele insanların karnını doyurma meselesidir. Ancak, ortada bir gerçek var. Ülkelerimiz arasında çok ciddi bir gelişmişlik farkı var. Sıkça vurguluyorum. SESRIC verilerine göre, en zengin İslam ülkesi ile en fakir İslam ülkesi arasında tam 220 kat gelişmişlik farkı var.
Bu farkı gidermeden hiçbirimizin huzur içinde yaşaması mümkün değildir. Açlık sorunuyla boğuşan kardeşlerimize iş bulamazsak, Somali’de aş bekleyen bebeğe elimizi uzatamazsak kendi evimizde huzur içinde yaşayamayız. Günde 1 doların altında yaşayan insanlar bizimle aynı yer küreyi paylaştığı sürece öbür dünya için sınavı geçme şansımız yoktur.
Evet, bu sorunu kendi coğrafyamız başta olmak üzere, tüm insanlık için düşünmeliyiz. Çözüm üretmeliyiz. Sorumluluk almalıyız. Bize bahşedilen makam, mevki ve serveti bu yönde değerlendirmeliyiz. Bu soruna kafa yormadan, çözüm bulunmadan bizim de rahat bir nefes almamız mümkün değil. Çünkü biz, komşusu açken tok yatamayanlardanız.”
-Ticaret borsalarının işlevi
Tarım yatırımları ülke bazında değil, bölgesel ve küresel ihtiyaçlar doğrultusunda değerlendirmek gerektiğine değinen Hisarcıklıoğlu, dünya nüfusunun hızla artmasına rağmen, tarım alanlarını genişletmenin artık mümkün olmadığını bildirdi. Tam tersine tarım alanlarının son yarım asırda %25 azaldığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, arazilerin kalitesinin de giderek düştüğüne değindi.
Tek çözümün verimliliği artırmak olduğu üzerinde duran Hisarcıklıoğlu, tarım ürünleri ticaretinin en kısa sürede verimli şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğinin de altını çizdi. İşte bu noktada ticaret borsalarının çok önemli bir görev üstlendiğini söyleyen TOBB Başkanı, “Ticaret borsaları, aslında çok sayıda alıcı ve satıcının bir araya gelerek malı alıp sattığı pazardır. Ticaret borsaları, yerel ve uluslararası piyasalara ilişkin bilgilerin sağlandığı, kalitenin denetlendiği ve hükümetlerin sektörü ilgilendiren karalarının anında öğrenilebildiği merkezlerdir. Ticaret Borsaları sayesinde piyasada saydamlık sağlanabilmektedir.
Borsalar sayesinde ne çiftçi aldanıyor, ne tüccar aldanıyor, ne de sanayici aldanıyor. Borsalar, hem kırsal kesimdeki üreticileri kentlerdeki merkezlere bağlıyorlar, hem de birçok tacirin ve sanayicinin kaliteli ürünlere zamanında erişimini sağlıyorlar. Ticaret Borsaları özellikle tarıma dayalı gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve toplumsal dönüşümünün sağlanması ve halkın zenginleşmesine önemli katkılar yapıyorlar” dedi.
-TOBB tarımın merkezinde
TOBB’un ticaret borsaları vasıtasıyla tarım sektörünün tam merkezinde yer aldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bugün Türkiye’de tarımsal ürünlerin spot olarak işlem gördüğü 113 ticaret borsasının görev yaptığını vurguladı.
Türkiye’deki borsaların özellikle son 10 yıldır, üreticiye ve tüccara daha iyi hizmet etmek ve ürünlerin kayıt altına girmesini sağlamak amacıyla, çok önemli yatırımlar yaptıklarına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “67 borsamızda ürünlerin denetimini ve tanımlanmasını sağlayacak laboratuarları kurduk. Önemli bir kısmı akreditasyon alarak uluslararası yeterlilikte hizmet vermeye başladılar. Şimdi bu laboratuarlar arasında bilgi ve deneyim akışını sağlayacak bir ağ kuruyoruz.
İkinci olarak borsalarımızın iletişim altyapısını güçlendiriyoruz. Türkiye'nin dört bir tarafında oluşan ürün fiyat bilgileri TOBB Internet sitesi aracılığı tek bir yerde toplanıyor. Aynı anda Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanıyor.
Son dönemde yaptığımız bir diğer önemli atılım da lisanlı depoculuk faaliyetlerinin başlatılması ve ürün senedine bağlı ticaretin yapılacağı ürün ihtisas borsalarının kurulmasıdır.
İlk pilot uygulamayı Ankara’nın Polatlı ilçesinde başlattığımız lisanslı depoları önümüzdeki yıllarda tüm ülke genelinde yaygınlaştıracağız. Bu adımları tamamladığımızda TOBB olarak İzmir’de kurduğumuz Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda daha fazla tarımsal ürünün işlem görmesine imkan sağlanacaktır. Tüm bu çabalarımız, Türkiye’de alt yapısı giderek gelişen, işlem hacmi sürekli yükselen ticaret borsalarımızın, tarım sektöründeki reform çabalarına da katkı sağlamasını temin etmek içindir. Biz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, 100 yılı aşan borsacılık deneyimlerimizi paylaşmaya her zaman hazırız.”
-Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ise yaptığı konuşmada, İslam Kalkınma Bankası (İKB) üyesi ülkelerde, tarımla ilgili ortak bir yatırım politikası oluşturulursa gıda güvenliği alanında çok büyük bir mesafe kat edilebileceğini söyledi.
Bakan Eker, insanların kalıcı ve geçici ihtiyaçlarının bulunduğunu belirtti. Tarım ve gıdanın, kalıcı ihtiyaçlar olduğunu ve hiçbir zaman modası geçmeyeceğini, ihtiyaç etkisinin azamayacağını dile getiren Eker, bir de dönemsel ihtiyaçlar olduğunu ve bunların da tarihin belli bir döneminde ortaya çıktığını ifade etti.
Eker, bugün kullanılan birçok teknoloji ürününün 50 sene önce olmadığını, bunların bir kısmının da 50 yıl sonra olmayacağını, ancak tarım ve gıdayla ilgili ihtiyaçların her zaman devam edeceğini söyledi.
Yeni adıyla İslam İşbirliği Teşkilatının üyesi 57 ülkenin, bu ihtiyacın ne kadarını ne şekilde karşıladığının doğru tespit edilmesi gerektiğine işaret eden Eker, şöyle konuştu:''Acaba bizim ürettiğimiz tarım ve gıda ürünleri, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin gıda güvenliğini sağlamak için yeterli midir? İlave tedbir almamız gerekiyor mu? Bu işle ilgili elimizde bir envanter var mı? Biz bütün imkanlarımızı kullandığımızda bu teşkilat bünyesindeki nüfusun gıda güvenliğini sağlayabiliyor muyuz? Elimizde hangi veriler var; bunu biliyor muyuz? Bence bu tür toplantılarda esasen cevabını aramamız gereken sorular bunlardır.
Önce bir envantere sahip olmamız, sonra bu üretim kapasitemizin ne olduğunu bilmemiz, potansiyelimizi bilmemiz lazım. Eğer eksik varsa hangi usul, esas ve hangi projelerle giderebildiğimize dair bir çalışma yapmamız gerekli. Ondan sonra da üye ülkeler arasındaki bu manada modern çağdaş, ticaret mekanizmalarını nasıl geliştiririz, nasıl tesis ederiz bunların cevabını vermemiz lazım. Örneğin, İslam Kalkınma Bankası üyesi ülkeler arasında neden müşterek ticaret borsası gibi bir kuruluşumuz yok? Bu çok mu zor bir şey? Çok zor bir şey değil.
Bütün hakikatlere hayallerden ulaşılır. Hayali olmayanın hakikati de olmaz. Eğer bugün bize bu bir hayal gibi geliyorsa, bu hayal bizi kesinlikle bir hakikate götürür. Bu tür toplantıların bizi somut bir hedefe götürmesi gerekiyor. Bunun için bir çaba, takvim ve proje ortaya koymamız gerekiyor.''
-Müşterek borsa
Eker, 3 aşamalı bir planla üye ülkeler arasında gıda güvenliğinin rahatlıkla sağlanabileceğini, konuyla ilgili imkan, altyapı, potansiyel, birikim ve tecrübenin bulunduğunu, ancak somut projelere ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.
Türkiye'nin bugün son 9 yıl içerisinde tarım hasılasını 23 milyar dolardan 62 milyar dolara çıkarmış bir ülke olduğuna dikkati çeken Eker, bu hasılasıyla Türkiye'nin dünya ülkeleri içerisinde 11. sıradan 7. sıraya yükseldiğini ifade etti.
Bu başarıyı, Türkiye'deki tarımsal üretimdeki verimliliği artırma suretiyle, uygun bir strateji hazırlayıp uygun politikalar oluşturup, uygun projelerle yakaladıklarını dile getiren Eker, şunları söyledi: ''Şimdi gıda pazarlamasıyla ilgili ileri bir aşamaya geçiyoruz. Lisanslı depoculuk meselesi bunun bir parçasıdır. Fiziki mal dolaşımı ortadan kalkıyor. Bunun ikinci aşaması buradan bize verilecek olan ürün senedinin bir vadeli işlemler borsasında işlem görmesidir. Yani bütünüyle o kağıdın, ürünü temsil eden kıymetli kağıdın ticaretinin yapılmasıdır. İkinci safhası bu. Türkiye ticaretinde tarımsal ürün ticaretinde bu safhaya gelindi. Alımları falan artık kimyasal analiz yöntemleriyle yapıyoruz. Bu noktaya getirdik. Dolayısıyla ürün standardına göre depolanıyor. Türkiye bu tür altyapıya sahip. Bu tecrübesini rahatlıkla paylaşabilecek noktada. Biz bu tecrübemizi de bilgi birikimimizi de İslam Kalkınma Bankası üyesi ülkelerle paylaşmaya, her türlü bilgi ve tecrübemizi yeni projeler için milletlerimizin, içinde yaşadığımız büyük alemin, insanlığın ortak çıkarları için bunu geliştirmeye ve kullanmaya hazırız. Bu alanda açık bir işbirliğine hazırız.''
- İslam Kalkınma Bankası Temsilcisi Ayhan Karaca
İslam Kalkınma Bankası Temsilcisi Ayhan Karaca da tarım sektörünün, gıda güvenliğinin oluşturulması, istihdamın sağlanması, döviz kazancının artırılması ve yoksulluğun azaltılması açısından çok önemli olduğunu belirterek tarımın, bankadaki yatırım payının 2007'de yüzde 3 iken bugün itibarıyla yüzde 13'ün üzerine çıktığını ve 2020 vizyonu çerçevesinde banka yatırımlarının tarım alanında artmasının planlandığını söyledi.
Karaca, önümüzdeki 5 yıl içinde bu alana ayrılan payı yüzde 13'ten yüzde 20'ye yükseltilmesinin planlandığını, böylelikle milyonlarca küçük ölçekli çiftçinin faaliyetlerine katkıda bulunulacağını bildirdi.