08.03.2012 / Ankara
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ.
Anayasa Platformu adı altında biraraya gelen 13 meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun, TEPAV sekretaryasında düzenlediği geniş katılımlı “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın altıncısı, Ankara’da gerçekleştirildi.
TOBB ETÜ’de yapılan toplantıya, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun AKP, CHP, MHP ve BDP’li üyeleri, Anayasa Platformu Üyeleri, yerel ve ulusal STK temsilcileri ile rassal olarak belirlenen 7 bölgeden kadınlar katıldı.
Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarken, “Bugün burada Ankara’dan ve 81 ilden gelen kadınlarımız var. Ailelerimizin direği, ülkemizin geleceği olan kadınlarımız var. Hepinizin Kadınlar Gününü kutluyorum. Biz bugün sadece Dünya Kadınlar Gününüzü kutlamak için bir araya gelmedik. Sizlere konuşma yapmak için gelmedik. Tam tersine Türkiye’nin kadınlarını dinlemek için geldik” diye konuştu.
-Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacı var
Giyilen elbisenin artık dar geldiğini ve yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bu elbise rahat hareket etmemizi engelliyor. Hızlı koşmamızı engelliyor. Bu elbiseyi artık değiştirmemiz gerekiyor. Ama bu sefer terzi milletin kendisi olmalı. Yeni elbise dikilecekse, bunu millet kendisi dikmeli. Anayasa kapalı kapılar ardında, uzmanların mutabakatı ile değil, milletin mutabakatı ile yazılmalı. Bugüne kadar hep uzmanlar yazdı, vatandaş onayladı. Bu sefer biz söyleyelim, uzmanlar yazsın istiyoruz” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye’nin kadınlarının bu ülkenin yol haritasını çizeceğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, kadın ve erkeğin yan yana yürüyeceği bir ülke olunacaksa bu anayasanın da birlikte yapılması gerektiğine işaret etti.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Bir yandan bu cumhuriyeti kadını-erkeği beraber kurduk diyeceksin. Kadınımız sırtında top taşıdı, silah taşıdı diyeceksin ama hayatın her alanında kadını kenara iteceksin, görmezden geleceksin. Yok arkadaş öyle iş! İşte bugün burada iş kadınları var, esnaf kadınlarımız var. memur var, işçi var, emekli var. Öğretmen var, oyuncu var, doktor var, avukat var. Burada ev hanımları var! Şundan emin olun, 8 mart kadınlar günü, gerçek anlamını burada bulacak. Bugün, türkiye’nin kadınları konuşacak. Fırsat sağlandığında kadınımız başarı hikayesi yazıyor. En somut örneği kadın girişimcilerimiz. Kota ve ayrıcalık olmadan her ilde örgütlendiler. Oda ve borsaların önemli aktörü haline geldiler. Şimdi de Türkiye’nin kadınları, yeni anayasanın mimarı olacak.
Biz bu anayasanın bireyi esas alan, her türlü ayrımcılığı dışlayan, eşitlik idealini toplumsal hayatın her alanında gerçekleştirmeye çalışan, bireylere evrensel standartlara uygun olarak temel hak ve özgürlüklerden yararlanma imkanı tanıyan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını muhafaza eden bir anayasa olması gerektiğine inanıyoruz. “
-“Ne kadar ortak sözümüz olacağını göreceğiz”
Seçim öncesi bütün siyasi partilerin söz verdiğini hatırlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “STK’ları da sürece dâhil ettiler. Meclisimiz terzi halkın kendisi olsun dedi. Biz de anayasa platformu olarak “Türkiye Konuşuyor”u düzenledik. Biz Türkiye konuşsun istiyoruz. Konuştukça ne kadar çok ortak sözümüz olduğunu göreceğiz. Bizim ayrımız gayrımız yok. Anayasa Platformunu oluşturan bütün bu kuruluşların hepsinin dünya görüşü farklı, fikirleri farklı, çıkarları farklı normalde hepimizin söyleyecek farklı sözleri var ama bugün bir aradayız. Çünkü Mevlana’nın güzel bir sözü var: “aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır". Biz bu ülkenin geleceği ile ilgili aynı duyguları paylaşıyoruz. İşte yeni anayasa sürecinde tek yürek olduk. Hepimizin tek bir sevdası var, Türkiye” dedi.
-“Şimdi konuşma zamanı”
Anayasa vatandaş toplantılarıyla, tüm Türkiye’yi dolaştıklarını bildiren Hisarcıklıoğlu, vatandaş toplantılarının Türkiye’nin ortak duygusunu ortaya koyduğunu belirtti. Türkiye’de ilk defa müzakereci demokrasi sürecinin işlediğini söyleyen TOBB Başkanı şöyle konuştu: “Bu toplantıları Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır ve İzmir’de yaptık. Şimdi söz sizde. Bugün konuşma günü! Siyasi görüşünüz, inancınız ne olursa olsun özgürce konuşacaksınız. Burada kısıtlama yok. Ayrı-gayrı yok. Dışlama yok. Nasıl bir Türkiye istiyorsanız söyleyin. Nasıl bir gelecek istiyorsanız söyleyin. Türkiye için, kadınlarımız için, çocuklarımızın geleceği için ne istiyorsanız, hepsini özgürce söyleyin. Buradaki herkesin çorbada tuzu olacak. Anayasa sürecinin başında katkınızı ortaya koyacaksınız. Bugün konuşmazsanız vebali artık sizindir”
-TBMM Başkanı Cemil Çiçek
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bir ülkede demokrasinin var olup olmadığının, ne kadar var olduğunun en önemli göstergelerinden birinin, en başta anayasa ve yasalardaki kadın haklarıyla ilgili düzenlemeler olduğunu belirtti.
Çiçek, kadınlar gününde son konuşmacının erkek olmasının ne kadar sakıncalı olduğunu bildiğini belirterek konuşmasına başladı.
Türkiye'nin kadın başbakan gördüğünü, en kısa zamanda da kadın meclis başkanını görmesi temennisinde bulunan Çiçek, toplantıyı düzenleyen herkese teşekkür etti.
Uzun uzun konuşmaktan öte, kendisinden önceki konuşmacıların çoğunun erkek olduğuna dikkati çeken Çiçek, ''Türkiye'deki, belki de dünyadaki bir çarpıklığı bu vesile ile görmüş olduk. Erkekler daha çok, daha çok konuştu'' dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün, kadın gerçeğinin, kadın haklarının ve kadın sorunlarının konuşulduğu, konuşulacağı, vurgu yapılacağı gün olması gerektiğini ifade eden Çiçek, şunları söyledi:
''Bu konu bir günlük mesele değildir, bir günlük konu değildir. Bir gün konuşulup, sonra unutulacak, gözardı edilecek bir konu da değil. Bu konuda mesafe almanın yolu, yöntemi, bunu 365 gün doğrudan veya dolaylı bir vesile bu konuları konuşmak ve vardığımız sonuçları birer birer hayata geçirmektir.
Bugün Türkiye'nin muhtelif yerlerinde yaptığımız, halkın katılımını temin amacıyla düzenlediğimiz toplantıyı bilerek, isteyerek kadınlar gününe getirdik. Biraz sonra erkekler gidecek, burada kalması da doğru değil, sizler ne istiyorsanız, ne düşünüyorsanız, bunu açıkça ortaya koyun. Ama bizim inancımız şudur: Bir ülkede demokrasinin var olup olmadığının, ne kadar var olduğunun en önemli göstergelerinden biri, en başta anayasa ve yasalarımızdaki kadın haklarıyla ilgili düzenlemelerdir. Demokrasinin kalitesi de bir ölçüde bununla alakalıdır. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradenin, Meclis'in ve hiç şüphesiz Büyük Atatürk'ün 1934'te kadınlara siyasi hakların tanınmasıyla önemli bir yol açmıştır. Bu sadece bizim için değil, tüm dünyada da önemli bir tarihtir. O günden bugüne bazı düzenlemeler yapıldı.''
-Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise mevcut anayasada ''devlete göre insan mı insana göre devlet mi'' sorusunda devlete göre insanın tercih edildiğini, oysa insanı merkeze alan anlayışın hem devlet yapılanmasında hem de eğitim sisteminde hâkim olması gerektiğini söyledi.
Şimdi Türkiye'nin her yerinde anayasa çalışmalarının yapıldığını anlatan Gündoğdu, Memur-Sen olarak kendilerinin de bu konuda 50 bin kişiyle yüz yüze anket çalışması yaptıklarını kaydetti.
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay da yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu hep söylediklerini, bu anayasada kadın hakları konusuna ayrı bir önem verilmesi gerektiğini kaydetti.
-Noterler Birliği Başkan Yardımcısı Baykan
Noterler Birliği Başkan Yardımcısı Handan Baykan, kendisinden önce konuşma yapan sivil toplum örgütü ve meslek odaları temsilcilerinin hepsinin erkek olduğuna dikkati çekerek, kadınların sosyal alanda daha çok yer almaları gerektiğini söyledi.
Bugün nasıl bir anayasa olması gerektiği konusunun tartışılacağını anımsatan Baykan, pozitif de olsa ayrımcılığa gerek kalmadığı gün gerçek eşitliğin başlangıcının olacağını belirtti.
Türkiye'de 1484 noter bulunduğunu, bunun 596'sının kadın olduğunu ifade eden Baykan, noterler olarak bu konuda belirli bir yol kat ettiklerini, bunu tüm meslek kuruluşlarında görmeyi dilediğini kaydetti.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken de kadınların ülkenin geleceğinin teminatı olduğunu, temsil ettiği konfederasyonun 170 bin kadın üyesinin bulunduğunu belirtti.
-TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, kadınlara yönelik şiddete dikkati çekerek, ''Son dönemlerde medyada bu tür haberleri görüyoruz. Şiddet kadının kaderi değildir. TZOB olarak bunu yapanları kınıyoruz'' diye konuştu.
Bayraktar, kadınların anayasa yapım sürecinde söz sahibi olması, temsil edilmesi ve yeni anayasada da kadınların temel beklentilerinin karşılanması gerektiğini kaydetti.
Kadınların tarımın da vazgeçilmezi olduğunu anlatan Bayraktar, çalışan kadınların yüzde 40,4'ünün tarımda istihdam edildiğini, Türkiye'de istihdam edilen 7 milyon kadından 2,8 milyonunun tarımda çalıştığını söyledi. Tarımda çalışan kadınların ise yüzde 96,1'inin kayıt dışı olduğunu ifade eden Bayraktar, bu durumun kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |