Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Toplantıya, EUROCHAMBRES Başkanı Alessandro Barberis (İtalya) ve Hırvatistan Ekonomi Odası Başkanı Nadan Vidosevic ile beraber, Arnavutluk, Bosna Hersek,  Makedonya ve İsrail Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanı, Avusturya, Belarus, Karadağ, Rusya Federasyonu ve Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odaları temsilcileri katıldı.

Toplantının sabahki bölümünde, “AB Üyesi Hırvatistan” konulu bir oturum gerçekleştirildi. Oturuma katılan Hırvatistan Başbakan Birinci Yardımcısı Radimir Cacic, Hırvatistan ekonomisi hakkında bilgi vererek, enerji, kara ve demiryolu ulaştırma altyapısı ve turizm alanındaki yatırım imkânları ile açılmış bulunan ihaleler hakkında bilgi verdi. Ülkesindeki iş fırsatlarını değerlendirmeye davet etti.

Konuşmasında, Türkiye, Rusya Federasyonu, Sırbistan ve Avrupa Birliği’ni kendileri için en önemli ekonomik güç olarak tanımlayan Cacic, Türkiye’nin başta turizm olmak üzere pek çok alandaki deneyimlerinden yararlanmak istediklerini, bu amaçla da Eylül 2012 sonunda Türkiye’yi ziyaret edeceğini belirtti.

-Hırvatistan başarılı örnek

TOBB Başkanı ve EUROCHAMBRES Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise, Temmuz 2013 itibariyle AB’ye üye olacak olan Hırvatistan’ın bölgedeki diğer aday ve potansiyel aday ülkeler için başarılı bir örnek oluşturduğunu, Hırvatistan’ın dönüşüm sürecindeki deneyimlerinden bu ülkelerin yararlanması gerektiğini belirtti.  Hisarcıklıoğlu ayrıca, Hırvatistan’daki dönüşüm sürecinin başarısında, AB katılım süreci yanında, Hırvat siyasilerinin kararlılığı ve Hırvat halkının gerçekleştirilen reformlara olan desteğinin belirleyici olduğunu ifade etti.

Avrupa Birliği liderlerine de çağrıda bulunan Hisarcıklıoğlu, “AB’nin aday ve potansiyel aday ülkelerle, komşuluk politikası kapsamında olan ülkelerdeki reform süreci için ilham kaynağı olması çok önemlidir. AB vatandaşları, AB’nin kurucu liderleri Monnet, Schuman, Adenauer, Spinelli ve entegrasyon sürecini ileri taşıyan liderleri özlüyor.” dedi.

Avrupa’daki krize de atıfta bulunan Hisarcıklıoğlu, “AB, içinde bulunduğu ekonomik kriz dolayısıyla, gereğinden fazla içe dönük politikalar takip ediyor. Genişleme süreci devam etmelidir. Yeni üyeler AB’nin gücünü artırmaktadır.” dedi.

Dönüşüm sürecini yaşayan Bölge ülkesi iş dünyası kuruluşlarının, hükümetlerini reform yapmaya zorlamaları; muhalefeti, toplumun tüm kesimlerini reform sürecine destek vermesi için işbirliği ve birlikte çalışmaya yönlendirmesi gerektiğini belirten  Hisarcıklıoğlu, “Hükümetlerin başta yolsuzlukla mücadele, eğitim, sağlık, emeklilik sistemi olmak üzere, bir dizi reform çalışmasını yapması gerekir.  Oda sistemi olarak, reformları gerçekleştirmek isteyen Hükümetleri cesaretlendirmeli ve  bu reformlara destek vermeliyiz.” dedi.

-Yoğunlaşılması gereken alanlar

Türkiye’nin son 30 yıla sığdırdığı ekonomik, siyasi ve sosyal dönüşüme dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, krize rağmen, 2010 ve 2011 yıllarında sağlanan rekor büyüme, ihracat artışı ve yaratılan istihdama dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, dönüşüm sürecindeki ekonomilerde gelecek nesiller için iş dünyası olarak yoğunlaşılması gereken alanları şöyle açıkladı: “Ekonomik ve siyasi reformlar halkın refahı için zorunludur. Reformların başarısı için geniş toplum desteği ve sahiplenme gerekir. AB reform çabaları için ilham kaynağı olmayı sürdürmelidir. Kapılarını yeni üyelere açık tutmalıdır. AB entegrasyonu tamamlanmamıştır. İş dünyası temsilcileri olarak, AB ile ve kendi bölgemizdeki ülkelerle ilişkileri teşvik etmeliyiz. Bu konuda fiziki ve yasal alt yapının geliştirilmesi takip edilmelidir.
​