15.11.2012 / İstanbul
HABER FOTOĞRAFLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Kent Turizmi Küresel Zirvesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde başladı. Haliç Kongre Merkezi’nde bini aşkın konuğun katılımıyla açılan Zirve’nin açılış konuşmalarını TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve UNWTO Genel Sekreteri Taleb Rifai gerçekleştirdi.
Zirveye; Çin’den Güney Afrika’ya, Yunanistan’dan Meksika’ya çok geniş bir yelpazede 40’ı aşkın ülkeden temsilci katıldı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında, salonda dünya turizmine yön veren, dünya turizminin yüzde 91’ini (yaklaşık 890 milyon kişilik turist ve 900 milyar dolarlık turizm hacmini) temsil eden 55 ülkeden, 300’den fazla yabancı, toplam 1,200’e yakın misafirler bulunduğunu ifade etti.
İstanbul’un tarihi önemi hakkında bilgi veren TOBB Başkanı Hisarcıklıoığlu “Dünya turizm zirvesi için İstanbul’u seçerek en uygun tercihi yaptığımız kanaatindeyim. İstanbul dünya tarihinin en kadim şehirlerinden birisidir” dedi.
Turizm sektörünün hem iktisadi hem de insani boyutları bulunduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “İktisadi boyutta turizm, küresel ekonomik durgunluğa karşı bir çıkış noktasıdır. Son yılda küresel turizm faaliyetleri yüzde 50 büyümüştür.
Halen 1 milyar kişi olan uluslararası turist sayısının, 2020’de 1,3 milyara çıkması bekleniyor. Yani önümüzdeki 7 yılda turizmde 300 milyar dolar ilave gelir fırsatı doğacaktır.
İnsani açıdan baktığımızda, turizm küresel barışı kolaylaştırır. Zira insanlar bilmediğinden korkar, çekinir. Bildiği, tanıdığı insanlara yakınlık duyar.
Büyük Türk şairi ve düşünürü Yunus Emre derki; Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.”
-TOBB’un yapısı ve önemi
TOBB’un yapısı ve iş dünyasındaki yeri hakkında bilgi veren Hisarcıklıoğlu, yurt içinde özel sektörün çatı kuruluşları oldukları gibi, yurt dışında da çok büyük organizasyonların içerisinde yer aldıklarını anlattı.
BM Turizm Örgütü Genel Kurulu’nun, tarihinde ilk defa olarak TOBB öncülüğünde İstanbul'da gerçekleştirildiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak turizm sektörüne büyük önem verdiklerini vurguladı. Hisarcıklıoğlu turizminye ekonomiye 2 önemli alanda, istihdam ve döviz geliri anlamında büyük katkı sağladığını dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Bizim için turizm, sadece iktisadi anlamda değil, tarihi eserleri restore etmede, çevreyi korumada, kısaca Türkiye’yi güzelleştirmek, sosyalleştirmek ve daha yaşanabilir kılmak ve Türkiye’yi tanıtmak için de, altın bir sektör konumundadır.
Turizm sektörü Türkiye için dünya çapında bir başarı öyküsü olmuştur. 2023 yılında 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri amaçlıyoruz. Bu hedef iddialı gelebilir. Ama ulaşacağımıza inanıyorum. Zira Türkiye öyle bir servetin üzerinde oturuyor ki, dünyada benzeri yok. Sadece deniz, güneş ve kum değil. Bunun ötesinde tarih ve kültür burada, uygarlık bu topraklarda doğmuş.. Anadolu sahillerinde.. İlk para nerde basılmış?. Camcılık nerde başlamış?. Ticaret, borsa ilk nerde ortaya çıkmış.
Antik uygarlıklar burada.. Roma, Bizans burada. Selçuklu, Osmanlı burada. Bu kadar birbirine benzemez ama bu kadar çok kültürleri barındıran başka bir ülke daha var mı dünyada? 2023 hedefimiz, Türkiye'ye yılda 1 milyon sağlık turisti çekmek ve sağlık turizminden 20 milyar dolar döviz girdisi sağlamak.”
-Özel sektör hedefe odaklandı
Biz Türk özel sektörü olarak bu hedefe odaklandık. Çalışmalarımızda yalnız değiliz. Kültür ve Turizm Bakanımız sayın Ertuğrul Günay ile birlikte kamu-özel sektör arasında güçlü bir sinerji meydana getirdik. Sayın Bakanımızla birlikte özellikle son yıllarda Türkiye turizmi her yıl yeni rekorlar kırar hale geldi.”
-“Anadolu’daki turizm potansiyeli harekete geçmeli”
“Bu iddialı hedefin, Anadolu'daki turizm potansiyelinin harekete geçirilmesiyle yakalanabileceğine inanıyoruz.
Halen mevcut 1 milyon yatak kapasitesinin yüzde 85'i, 12 ilimizde yoğunlaşmış durumda ve bu yapının değişmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşümde turizm önemli belirleyici konumda ve bu zirve vesilesiyle bu konunun tartışılacak olmasından memnuniyet duyuyoruz.
Daha güzel ve yaşanabilir şehirler için, yerel yönetimler turizmi daha fazla ciddiye almalı ve karar alma mekanizmalarının içinde tutmalı.
Zira turizm, şehirlerin markalaşmasına hız verir. Ve markalaşmış şehirler hem iktisadi hem de sosyal açıdan öne çıkarlar.
Bugün Türkiye turizminde en çok tartışılan konulardan biri, her şey dahil sistemidir. Yerel esnaf ve müteşebbislerimiz, bu uygulamadan mağdur olmaktadırlar.
Ancak bu sistem, ne yazık ki şehirlerimizin, beldelerimizin yaşanabilir olmaması nedeniyle ortaya çıkmıştır. Ve bu sorun ortadan kalkmadan da bu sistemin uygulamadan çıkması pek mümkün görünmemektedir.
-Hisarcıklıoğlu İzmir’in EXPO adaylığı için destek istedi
Biz Türkiye’nin özel sektörü olarak bu zirveden çıkacak fikirlere ve sonuçlara büyük önem veriyoruz. Takip edeceğimiz politikalarda kullanmak istiyoruz.
Bu düşüncelerle sözlerime son vermeden önce, böyle değerli ve küresel bir topluluktan bir ricamız olacak. Türkiye’nin en güzel ve gelişmiş şehirlerinden biri olan İzmir, 2020 Expo için aday.
1 yıl sonra yapılacak seçimde, bu büyük organizasyonu en iyi şekilde üstlenecek kapasiteye sahip olduğuna tüm kalbimle emin olduğum İzmir için destek vermenizi özellikle rica ediyoruz.
-Günay:''Kentlerin gelişmesi turizmin vazgeçmeyeceği hedeflerden biridir. Bu çerçevede birçok kentte dünyanın görebileceği yeni gelişme alanları oluşturmaya çalışıyoruz''
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, kentlerin gelişmesinin turizmin vazgeçmeyeceği hedeflerden biri olduğunu belirterek, ''Bu çerçevede birçok kentte dünyanın görebileceği yeni gelişme alanları oluşturmaya çalışıyoruz'' dedi.
Günay, zirvenin yapılacağı yer olarak İstanbul'un seçilmesinin, Türkiye'de turizmin son zamanlarda sağladığı gelişmeyi ve İstanbul'un öneminin dünya tarafından anlaşıldığını gösterdiğini söyledi.
Bakan Günay, turizmin 20. yüzyılda gelişen ekonomik ve sosyal bir sektör olduğunu kaydetti. Türkiye'de çeyrek yüzyıldır, dünyada ise yarım yüzyıldır turizm yapıldığını aktaran Günay, ''Turizm, değeri, önemi kapasitesi yeni anlaşılmaya başlayan bir sektör. Turizm 21. yüzyılın kurucu sektörlerinden biri olacak. Çünkü sadece ekonomik bir sektör değil, sosyal bir sektör. Bir bölgeye turizmin gelmesi o bölgenin toplam yaşam kalitesini yukarıya çekiyor. Bir insanın turizmde çalışması o insanın hayatını olumlu biçimde etkiliyor ve değiştiriyor. Turizm, toplumun yaşam kalitesini iyiye doğru değiştiren ve dönüştüren bir sektör'' diye konuştu.
20. yüzyılın savaşlarla dolu, acılı bir yüzyıl olduğunu anlatan Günay, ''21. yüzyıl, insanların birbirini daha çok tanıdığı, daha çok anladığı, daha çok anlaştığı bir yüzyıl olacaksa, bu yüzyılı kuracak olan sektör turizmdir. Turizmi çok önemsiyorum. Sadece ülke ekonomisine katkı açısından değil, dünyanın geleceğine katkıları açısından'' ifadelerini kullandı.
Günay, İstanbul'un önemli bir şehir olduğuna işaret ederek, kentte 2020'de uluslararası bazı önemli spor etkinliklerine ev sahipliği yapmaya hazırlandıklarını söyledi.
İstanbul'un bugününü, tarihini bütünüyle sahiplenerek daha yaşanabilir bir kent kurmaya çalıştıklarını ifade eden Bakan Günay, kentlerle ilgili yaptıklarının İstanbul ile sınırlı olmadığını belirtti.
Ertuğrul Günay, turizmin yola çıktığı noktanın kentler olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Kentlerin gelişmesi turizmin vazgeçmeyeceği hedeflerden biridir. Bu çerçevede İstanbul'un yanında birçok kentte dünyanın görebileceği yeni gelişme alanları oluşturmaya çalışıyoruz. İzmir 2020'de uluslararası EXPO hazırlığı içinde. İzmir bunu 2013 kasım ayında yapılacak oylamayla umuyorum ki bu kez hak edecek. Şu anda EXPO ev sahipliğini kazanmış şehirlerimiz de var. Antalya 2016 Botanik EXPO'suna, Mersin 2016'da uluslararası bir spor etkinliğine ev sahipliği yapacak.''
-''Türkiye'de farklı şehirler farklı yönleriyle ortaya çıkmaya başladı''
Bakan Günay, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde hem tarihe daha fazla sahip çıktıklarını, hem de şehirleri daha yaşanabilir hale getirmeye çalıştıklarını vurguladı. Günay, ''Türkiye'de farklı şehirler farklı yönleriyle ortaya çıkmaya başladı'' dedi.
Türkiye genelindeki müze çalışmaları hakkında bilgi veren Günay, Türkiye'nin sadece bugünkü ekonomik gelişmesiyle değil, tarihiyle de dünyanın müstesna, özel ve dikkat edilmesi gereken topraklarından olduğunu kaydetti.
Günay, Türkiye'deki tarihi varlıkları korumak konusunda hiçbir ayrım yapmadıklarını belirterek, ''Bugün Türkiye topraklarında hangi dönemden, medeniyetten, kültürden, inançtan gelmiş olursa olsun, ne varsa hepsini insanlığın bize emaneti sayıyoruz ve hepsine aynı biçimde sahip çıkmaya ve ayağa kaldırmaya çalışıyoruz'' dedi.
UNESCO'nun çalışmalarını önemsediklerini ifade eden Günay, ''2007'de Türkiye'de UNESCO dünya mirası alanı 9 ile sınırlıyken son yıllarda her yıl bir yeni alan UNESCO listesine girmeye başladı. 2011'de Selimiye Camisi ve Külliyesi, bu yıl da Konya Çatalhöyük yerleşim merkezi. UNESCO Dünya Mirası Aday Listesi'ndeki alanlarımızı da son 4-5 yılda 18'den 37'ye çıkardık'' diye konuştu.
-Topbaş:''Artık şehirler sürdürülebilir kalkınmada turizmi ana hedef olarak ele almalıdır. Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli konularından biri de turizmdir''
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, değişim süreci içerisinde ''global'' diye ifade edilen bir dünyada yaşanıldığını belirterek, bu değişimi anlayanların kentlerine mesafe aldırdığını söyledi.
Türkiye'nin bu süreçte geldiği noktanın ve rotasının belli olduğunu kaydeden Topbaş, İstanbul'un da bu hedeflerde yerini aldığını ifade etti.
Topbaş, İstanbul'un medeniyetler beşiği olduğunu anlatarak, şehrin turizm alanındaki önemine dikkati çekti.
Turizmin sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını aktaran Topbaş, durumun Türkiye için de son yıllarda hızla değiştiğini, yeme-içme kültüründen yaşam kültürüne, spor turizminden kongre turizmine birçok alanda İstanbul'un değişim yaşadığını vurguladı.
Kadir Topbaş, şöyle devam etti: ''Artık şehirler sürdürülebilir kalkınmada turizmi ana hedef olarak ele almalıdır. Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli konularından biri de turizmdir. Belediye başkanı olduğum zaman yaptığım ilk toplantı İstanbul'un turizmini 'nasıl değiştirebiliriz' yönündeydi. Taksim'de Talimhane olarak bilinen oteller bölgesini çok kısa sürede bu hale getirdik. Oradaki otellerin değerleri projemizle arttı.''
Turizmin önemli bir sektör ve ''lokomotif güç'' olduğunu belirten Topbaş, ''Turizmde yatırımları destekleme kararı almıştık. Şunu da biliyorduk ki bir yatak 2,5 insan istihdam ediyor ve ekonomiye önemli katkıda bulunuyor. Geriye dönüşü belki 7-8 yılı buluyor. Attığımız adımlar nedeniyle şu anda İstanbul'da yaklaşık 150 bin civarında yatak kapasitesine ulaştık. Aynı zamanda İstanbul'da şu an inşası devam eden yatak kapasitesi 38 bin civarında.''
Başkan Topbaş, belediye başkanlığı döneminde turizm alanındaki çalışmalar ve gelişmeler hakkında bilgi verdi.
-BM Habitat Genel Direktörü Joan Clos:''Turizm sektörü şu anki ekonomi ve gelecekteki ekonominin parçasıdır. Turizm 21. yüzyılda coşacaktır''
Birleşmiş Milletler Habitat Genel Direktörü Joan Clos ise turizmin, çağın en nemli sektörlerinden biri olduğunu söyledi. ''Turizm sektörü şu anki ekonomi ve gelecekteki ekonominin parçasıdır. Turizm 21. yüzyılda coşacaktır'' diyen Clos, dünya genelinde 1 milyar turiste ulaşıldığını kaydetti.
İstanbul'da turizm, kentleşme ve şehircilik alanında büyük gelişimler yaşandığını aktaran Clos, Topbaş'ın ilerde gururla anılacağını bildirdi.
Joan Clos, şöyle devam etti:''Turizm için kamu politikalarına, yatırıma ihtiyaç vardır. Avrupa kültür başkenti olmak, olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmak için aday olmanız gerekir. Dünya Turizm Örgütü ile dünyadaki pek çok hükümete turizmin bir fırsat olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Şunu söyleyeyim İstanbul son 20 yılda bunu kanıtlamıştır. Türkiye de kanıtlamıştır. İspanya bunu 35-40 yıl önce kanıtlamıştır.''
Turizmin ''zihinlerin açıklığı olduğunu'' ifade eden Clos, ''Ne kadar çok turist gelirse insanlar o kadar kucaklayıcı olur. Turizm savaşla bir arada yaşayamaz. Savaş varsa turizm olmaz. Turizm barışla el ele yaşar. Savaş olan hiçbir ülkede turizm yapılamaz'' diye konuştu.
Turizmin gelişmesinde, barış ortamının önemli olduğuna işaret eden Clos, ''Turizmle gelen istihdam savaşla bir arada yaşayamaz. Askeri darbe varken turizm gelişecek diyemezsiniz. Turizm barış ve insan haklarıyla birlikte gelişir. Kentleşme de öyle. İkisi de aynı siyasi duruşa sahiptir'' diye konuştu.
-''Şam'a Halep'e savaş varken turist gitmez''
Suriye'deki olaylara da değinen Clos, mevcut durumun ülkenin turizmine büyük bir darbe vurduğunu kaydetti.
Clos, ''Suriyeli kardeşlerimiz de inşallah bu durumdan kurtulur. Böyle olursa kimse Şam'a Halep'e gitmez. Kadınlara verilen haklar da önemlidir turizm ve kentleşme konusunda. Mesela Mustafa Kemal Atatürk bu konuda bizden yıllar önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Onları toplumsal hayata ve ekonomik hayata kazandırmıştır'' diye konuştu.
-BM Turizm Örgütü Genel Sekreteri Rifai:''Kentlerin etkileşimi içinde insanlar, dünyada daha hoşgörüye dayalı, daha barışçıl ve daha müreffeh bir ortam yaratabiliyor''
Birleşmiş Milletler (BM) Turizm Örgütü Genel Sekreteri Taleb Rifai de, İstanbul'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, buranın hoşgörü kenti olduğunu söyledi.
Dünyanın değiştiğini ifade eden Rifai, ''Üç önemli devrim gözümüzün önünde gerçekleşiyor. Bunlardan biri bilişim ve iletişim teknolojileri. Bu bütün yaşam tarzlarımızı sonsuza kadar değiştirdi. Farklı insanlar haline geldik iletişim devrimi nedeniyle. İki devrim daha var, onlar da çağımızın simgesi haline gelecek. Bunlardan biri kentsel devrim ikincisi de ulaşım devrimi. Seyahat konusu bugün gerçek bir devrim haline geldi. Geçen yıl 990 milyon insan uluslararası sınırları turizm amaçlı olarak aştı'' diye konuştu.
Bütün ekonomik zorluklara rağmen turizmin gelişmeye devam ettiğine işaret eden Rifai, ağustos ayı itibarıyla 705 milyon turistin uluslararası sınırları aştığını, bu rakamın yıl sonuna kadar 1 milyara çıkacağını söyledi.
-''Kentler dünya turizmi ve değerleri açısından çok önemli''
Rifai, kentlerin dünya turizmi ve değerleri açısından önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Medeniyetlerin yarattığı her şey kentlerde oluyor. Turizm, her zaman kalkınma ve ekonomik büyümenin en etkin öncelikleri arasında olmuştur. Bu etkin kentleri yaratıyor. Bugün dünya nüfusunun yüzde 50'si kentleşmiş durumda. Otellerde kalma ve müzeleri gezmenin yanında turistlerin bir kentin ekonomisini ve yaşam döngüsünü çok farklı şekilde etkilediğini görüyoruz.''
Kent alanlarının yeniden yaratılmasının önemine işaret eden Rifai, ''Hiçbir şekilde çeşitliliği asla yadsıyamayız. Kentlerin etkileşimi içinde insanlar dünyada daha hoşgörüye dayalı, daha barışçıl, daha müreffeh bir dünyayı yaratabiliyorlar. Kültür ve medeniyetler arasında köprüyü yaratan turizmdir'' diye konuştu.
Taleb Rifai, kentlerde turizmin gelişmesi için yapılan iyileştirmelerin aslında o kentlerde yaşayan vatandaşlar için yapıldığını anlattı.
Turizmin istihdama büyük katkısı olduğunu dile getiren Rifai, ''Turizm çok büyük bir güçtür. Bunu iyi nedenlerle kullanalım'' dedi.
Rifai, zirvenin gelecek yıl Moskova'da düzenleneceğini sözlerine ekledi.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |