24.09.2013 / Ankara
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, Birlik Vakfı tarafından düzenlenen, "Büyük Doğu Düşüncesi ve Necip Fazıl Kısakürek'in Eserlerinde 'İdeal Türk Gençliğinin Nitelikleri" konulu makale yarışmasının ödül töreni, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi
Konuşmasına başlarken TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na
programa desteği ve Şair Necip Fazıl’ın "Çöle İnen Nur" kitabını yeniden
hazırlanması dolayısıyla teşekkür eden Başbakan Erdoğan, "Necip Fazıl, davasının
haklılığına inanan, inandığı uğruna canını ortaya koyan, inancı uğruna özgüven
içinde olan, bunu yaşayan ve öğreten bir rehberdi. İlahi mesaj neydi;
'İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz.' Necip Fazıl'ın tüm hayatı işte bu düsturun,
ayeti kerimenin ruhundan ve pratiğinden ibaretti" dedi.”
Makale yarışmasına katılan gençleri ve birinci olan
Mirza Şamil'i de kutlayan Erdoğan, "Mirza Şamil evladımıza özelikle kalbimin
derinliklerinden gelen ifadeyle teşekkür ediyorum, gözlerinden defaatle
öpüyorum. Mirza'yı dinlerken şunu gördüm, artık gözümüz açık gitmeyecek
inşallah. Üstadı çok iyi anladığını gördüm, üstadın dilini çok iyi yakaladığını,
mefkuremizi ifade edebilecek bir çapta, kalitede gördüm ve inanıyorum ki Mirza
Şamiller olduğu müddetçe bizim geleceğimizi kimse karartamayacaktır" diye
konuştu.
Yarışmada birinci olan Şamil'İn ailesine ve hocalarına
da teşekkür eden Erdoğan, buluşma vesilesiyle Necip Fazil Kısakürek'i de bir kez
daha rahmetle andığını, Allah'ın onu cennetiyle taltif etmesi için dua ettiğini
söyledi.
Başbakan Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'i izah ve tarif
etmenin, hakkında konuşmanın çok çetin bir mesele olduğunu belirterek, şöyle
devam etti:
"Eserlerini okuduğum, eserlerinden ziyadesiyle müstefid
olduğum, daha da ötesi kendisini tanımak ve kendisiyle yol arkadaşlığı
diyemeceğim ama izinde yürüme fırsatını yakaladığım Necip Fazıl'ı izah etmek,
onun hakkında konuşma, onu tarif etmek bizler için gerçekten çetin bir mesele.
Sene 1975, Üstad'a Milli Türk Talebe Birliği bir jübile yapacak. İşte biz o
zaman cılız, Mirza kadar olmasa bile, işte biraz daha ondan şöyle böyle boyu
bosu yerinde bir genç. Takdimi yapacak, şiirlerinden şöyle bir demet sunacak
gençler aranıyor. İki arkadaş seçildik ve diğer arkadaşım çok uzun bir methiye
sunmuştu, 4 A4 sayfası, ben de kısa bir ifadeyle 'bizi 4 kıta, 7 iklim hakim
kılan ruhun mimarı' diye Üstadı takdim etmiştim. Zaten daha fazla dinlemedi,
ondan sonra 'beni bu genç takdim etsin' dedi. Şiirlere geldik, şiirlerde de
Zindandan Mehmet'e Mektubu fakire emretti, onu da biz okuduk. Muhteşem bir
geceydi, unutulmaz bir geceydi. O zaman gecelerimizin heyecanı, coşkusu çok çok
farklıydı. Milli Türk Talebi Birliği'nin konferans salonu veyahut da şu anda
Lütfi Kırdar diye bildiğimiz yer o zaman İstanbul'un tek kapalı spor salonuydu
oralar bizim toplantı merkezlerimizdi, oralarda gerçekten tıklım tıklım oraları
doldururcasına gecelerimizi yapardık ve geleceğe yönelik bütün heyecanımızı,
aşkımızı oralarda tazelerdik."
-"Necip Fazıl'ı bir tek cümleyle bir tek sıfatla takdim
etmek asla mümkün değil"
Necip Fazıl'ı bir tek cümleyle bir tek sıfatla takdim
etmenin aslında mümkün olmadığını ancak Kısakürek'in bir başka tevazu
gösterdiğini anlatan Erdoğan, "Halbuki üstadı anlatanlar mütevazı olmadığını,
tam aksine hep gururlu, kibirli olduğunu söylerler ama orada da tam aksine 4 A4
safyası okunmaya başlanınca 3. sayfada kestirdi, çok da manidar bir ifadeyle
kestirdi, onunla kesip attı. Sıra bize geldi biz de bir cümleyle üstad işi bize
yıktı" dedi.
Başbakan Erdoğan, Necip Fazıl'ı sadece eserleriyle
hayatıyla tahlil edebilmenin de mümkün olmadığına dikkati çekerek, Kısakürek'in,
muarrızlarının, muhaliflerinin dahi okuduğu, izlediği, hakkında söz söylediği
tarihteki çok müstesna şahıslardan biri olduğunu söyledi.