Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Törende konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, çevre konusu henüz gündemde değilken, Kocaeli Sanayi Odası’nın bu işe sahip çıkarak, çok doğru bir vizyon ortaya koyduğunu söyledi.

Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ile TOBB Yönetim Kurulu’nda ve İKV’de birlikte çalıştıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bilgisinden ve tecrübesinden istifade ediyorum. İşte bu salgının döneminde ilk andan itibaren birlikte pek çok çalışma gerçekleştirdik. Kocaeli başta olmak üzere, tüm illerden ve sektörlerden bilgileri topladık. Kocaeli SO Başkanımız Ayhan Zeytinoğlu kardeşim de, TOBB Yönetiminde mesai arkadaşım olarak, dertlerinize tercüman oldu, sizlerin taleplerini getirdi. Birlikte, Hükümetimize, 100’den fazla öneri ve talep sunduk. Bunların bir kısmı hayata geçti, bir kısmı geçmedi. Bundan sonrada, sizlerin Odamıza ileteceğiniz her konuyu, gündemimize alacağız. İlgili bakanlara bizzat anlatıp, başkanlarımızla birlikte takip etmeye devam edeceğiz” dedi.

Kovid-19 salgınının herkese dünyayı ne kadar hoyrat kullandığını ve problemlerin ancak elbirliğiyle çözülebileceğini gösterdiğini söyledi.

“Hep birlikte davranmazsak iklim değişikliği felaketini önleyemeyiz. Pandemi ile mücadelede başarılı olamayız” diyen Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “Avrupa Birliği iklim değişikliği için somut bir program başlattı. Hedef karbon emisyonunun 2030’da 1990’daki seviyesine düşürmek. Yani yüzde 55 altına indirmek. Bu kapsamda AB ithal edeceği ürünlerin bir kısmında karbon eşitleme vergisi getiriyor. Yani çevreyi kirletiyorsan, havayı kirletiyorsan karbon eşitleme vergisi. Kullandığın aydınlatmadaki enerjiye kadar bakar hale gelecekler. Mesela 1 ton karbon emisyonu için 50 dolarlık vergi tutarı olsa sadece Türkiye olarak AB’ye aktarmamız gereken vergi tutarı yaklaşık 2 milyar Avro civarında oluyor. Yani 2 milyar avro hepimizin cebinden AB’ye finanse edeceğiz. Tercih bizim. 2 milyar avroyu dönüşüme mi aktaracağız yoksa Avrupa’ya mı vereceğiz. Bu tutar zaman içinde de yükselecek. Gerekli önlemleri almaz isek muhtemelen 2023’ten itibaren her yıl 2 milyar avroluk bir tutarı doğrudan AB’ye aktarmaya başlayacağız”. 

Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki bu yeni dönemde, ülkesinde teknolojik değişimi tetiklemeyen ülkelerin, uluslararası rekabet gücü kaybına uğrayacağını belirterek, “Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik tedbir alanlar düşük riske ve düşük faiz maliyetine tabi olacak. O halde, Türkiye’nin mevcut teşvik sistemini, yeşil dönüşüm ekseninde hızla gözden geçirmesi gerek” şeklinde konuştu.

Hisarcıklıoğlu, “İşte o yüzden, bizim de gündemimiz; adil geçiş, adil dönüşüm, adil rekabet olmalı. Bu kapsamda, birincisi, Paris İklim Anlaşması konusunda Meclisimiz artık bir karar almak zorundadır. İkincisi, Türkiye’nin 2050 yılına uzanan ciddi bir karbon emisyonu niyet belgesi hazırlaması gerekir. Bu da  2050 yılına uzanan bir ekonomik dönüşüm programı demektir. Üçüncüsü, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Modernizasyonu, Yeşil mutabakatı kapsayacak şekilde yapılmalıdır. Dördüncüsü, kamuda Yeşil Mutabakat konusunda, özel sektörün de içinde yer aldığı bir stratejik vizyon ortaya konmalıdır. Beşinci olarak bu yatırımların finansmanını kolaylaştırmak için CDS primleri de düşürülmelidir. Bunun içinde bir reform , bir yol haritası açıklanmalıdır. İnsanların dünyaya ve dünyadaki diğer canlılara verdiği hasar çok büyük. Bu nedenle geç olmadan, daha büyümeden hasarı sınırlandırmak lazım. Reaktif değil, proaktif olma zamanı. Geç olmadan harekete geçelim” dedi.