TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Yeşil Mutabakat döneminde Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna ihtiyacımız var


22.11.2021 / İzmir



Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) 40. Toplantısı’nda konuşan TOBB Başkanı ve Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu KİK'in Türkiye Kanadı’nın, Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri, Türkiye'nin ekonomik, iş, sosyal ve insani yaşamının dönüşümü için bir yol haritası ve reçete olarak gördüğünü vurguladı.​

Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) 40. Toplantısı İzmir’de gerçekleştirildi. TOBB Başkanı ve Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun moderatörlüğündeki toplantıya; T.C. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Üyesi, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı Peter Clever, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi, Dış İlişkiler Bölüm Başkanı Dimitris Dimitriadis katıldı. Avrupa Komşuluk Politikaları ve Genişleme Müzakereleri Genel Direktör Yardımcısı Maciej Popowski ise video konferans yoluyla toplantıya iştirak etti.

 

TOBB Başkanı ve Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada KİK'in Türkiye Kanadı’nın Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin her zaman güçlü bir destekçisi olduğunu ifade etti. Bugün Türkiye ve AB ilişkilerinde yakın diyaloğa her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “1995 yılından bu yana, Türkiye-AB KİK, iyi günde ve zor günlerde bir araya gelmeyi başarmıştır. Bugün de Türkiye ile AB arasındaki diyaloğa desteğimizi göstermek için bir kez daha bir aradadır. Gümrük birliği, Türkiye ekonomisinin dönüşümünde en önemli araç olmuştur. Katılım müzakereleri bunu daha da genişlemiştir. Katılım müzakerelerinin olumlu etkisini birçok alanda hepimiz hissettik. Hem AB hem de Türkiye için ortak bir gelecek düşünmemizi sağlayan bir gündemimiz vardı. Ancak son yıllarda ne yazık ki Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler durgunlaşmaya başladı. Öte yandan hepimiz biliyoruz ki birbirimize ihtiyacımız var. Mevcut durumu bu haliyle sürdürmemiz mümkün değil” dedi.

 

-İşbirliğini geliştirmek gerekiyor

 

Suriyeli mülteciler konusundaki işbirliğinin, olumlu bir gündem maddesi olarak, yeniden ortak bir gelecek düşünmeye yardımcı olacak kadar derin olmadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, işbirliğini daha da öteye götürmek gerektiğinin altını çizdi. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Bana göre, Başkan Ursula von der Leyen tarafından sunulan "Yeşil Mutabakat" olumlu gündemin bir anahtarı olarak düşünülmelidir. Yeşil Mutabakat döneminde gümrük birliğinin modernizasyonunu şu an çok ihtiyacımız olan ve ilişkileri güçlendirecek bir adım olarak görüyoruz. Bu ikisi birbiriyle bağlantılı. Bu, hem Türkiye’deki hem de AB'deki iş dünyalarına da yardımcı olacaktır. Çünkü Yeşil Mutabakat süreci, gümrük birliği modernizasyonu gündemini kökten değiştirecek bir yapıdadır. Buna ek olarak, AB-KİK olarak afet yönetimini yakın işbirliği alanı olarak kabul ediyoruz. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine tanık olmaya başladık. Bu yaz çıkan orman yangınları Türkiye, Yunanistan ve diğer Akdeniz ülkelerini çok kötü etkiledi. Türkiye, Almanya ve diğer AB üye ülkelerindeki seller de ortak endişe kaynağıydı. Deprem hem Türkiye hem de Yunanistan'ın ortak meselesi oldu. Bu da her iki ülke halkı arasında ortak bir dayanışmaya da yol açtı.”

 

-Fonların miktarı artırılmalı

 

Olumlu gündemin anahtarı olan bazı konuların da altını çizen TOBB Başkanı ve Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin sivil toplum kuruluşlarının uzun yıllardır AB-Türkiye mali işbirliğinden yararlandığını, ancak bu fonların miktarının azaldığını ifade etti. Türkiye’nin, ekonomisini Yeşil Mutabakat, döngüsel ekonomi ve dijitalleşmeye adapte edebilmek üzere dönüştürmek zorunda olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Dolayısıyla bu tür destekleme fonlarının miktarını artırmak için desteğinizi rica ediyoruz. Tüm Türkiye vatandaşları için, ancak özellikle iş dünyası için vize diyaloğunun başarıya ulaşması gereklidir. Burada da desteğinize ihtiyacımız var. Bildiğiniz gibi AB, Türkiye'nin bir numaralı ticaret ortağıdır. Türkiye’de AB’nin altıncı büyük ticaret ortağıdır. Ticaretimizin çoğu kara taşımacılığı ile yapılmaktadır. Hem AB’ye giden hem de AB’den gelen ticaret hatlarımız, transit kotalarıyla karşı karşıyadır. Bu da, hem maliyetler ve hem teslimat sürelerini olumsuz etkilemektedir. Bu konunun çözümü için de yine desteğinize ihtiyacımız var. Türkiye'ye ve AB üyelik sürecine yeniden enerji vermeliyiz. Türkiye'nin sivil toplumu olarak her türlü yapıcı girişimi desteklemek için buradayız. Bu sürece karşılıklı katkıda bulunabileceğimiz pek çok konu bulunmaktadır” diye konuştu.


-Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı

 

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı da konuşmasında, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin, "Türkiye aslında uzaklaşmıyor, eskiden bulunduğu yerde ama Türkiye bazı üye devletlerin hareketleri nedeniyle uzağa itiliyor. Biz Türkiye’yi kesinlikle üyelik perspektifinden değerlendirilmesini istiyoruz." dedi.

 

Pozitif ajandayı sürdürmeyi ümit ettiklerini dile getiren Kaymakcı, şöyle konuştu:

 

"Pozitif ajanda üzerinde çalışılması gereken bir konu. Tam üyelik önemli bir perspektif. Bunun yarın gerçekleşmeyeceğini biliyoruz. Türkiye’nin reformist bir yolda ilerlemesi isteniyorsa, Kopenhag kriterleri içinde hareket etmesi bekleniyorsa tam üyelik sürecinin durdurulması demotivasyon kaynağı oluyor. Türkiye aslında uzaklaşmıyor, eskiden bulunduğu yerde ama Türkiye bazı üye devletlerin hareketleri nedeniyle uzağa itiliyor. Biz Türkiye’nin kesinlikle üyelik perspektifinden değerlendirilmesini istiyoruz. Ancak biliyorsunuz ki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerekiyor. Bugünkü uygulamalarda asimetriler var ve ticaret açısından pürüze neden olan noktalar var. Ama AB ve Türkiye arasındaki olumlu gündemin devam ettirilmesi için önemli. Üst seviye toplantıların yapılması önemli. Özellikle politik sebeplerle üyelik sürecimizin beklemeye alınması ne yazık ki bizim için motivasyonu düşüren bir uygulama oldu."

 

-Diğer konuşmacılar

 

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Üyesi ve Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı Peter Clever da ülkelerin yaşadığı tüm güçlüklere rağmen iletişim kanallarını açık tutmak zorunda olduğunu söyledi. Bugün iki meseleye odaklanmak gerektiğini anlatan Clever, "Birincisi ortak afet yönetimindeki değişimler. Aynı ekipmanlara ve eğitime sahip olmalıyız. Bunu yaparken de izin istememiz lazım. Diğeri ise ekonominin yeşillenmesi, bu hepimiz için ihtiyaç. Şu anda Paris Anlaşması'nda hareket ediyoruz bundan mutluyuz, birlikte yapabileceğimiz çok şey var." ifadelerini kullandı.

 

- Landrut'tan Türkiye'ye "Suriyeli" övgüsü

 

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut de İzmir'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, toplantının verimli geçmesini temenni etti.

 

Tüm ülkeler olarak ciddi sorunlarla karşı karşıya olduklarını ve bunlardan birinin iklim değişikliği, diğerinin ise göç konusu olduğunu vurgulayan Nikolaus Meyer-Landrut, şunları söyledi:

 

"İklim değişikliği açısından Türkiye'nin Paris Antlaşması'nı imzalamasını büyük bir mutlulukla karşıladık. Artık bu konuda birlikte yol alıyoruz. Bu anlamda yetkililere teşekkür ediyorum. Enerji, ulaşım, çevre, tarım ve eğitim konuları bizim bugüne kadar finansal anlamda anlaşmalarımızın temelini oluşturdu. Doğal afet konuları da önemli bir konu, bu konuda sık sık çeşitli olaylarla karşılaşıyoruz. Göç konusunda ise bir kez daha altını çizmek istiyorum ki Türkiye, Suriye krizinin başladığı günden bu yana gerçekten çok iyi bir ev sahipliği yaptı. Şu anda 3,7 milyon resmi kayıtlara göre Suriyeli göçmen alınmış durumda. Türkiye'de göçmenlere yönelik çeşitli komiteler kurulmuş durumda. 4,3 milyar avroluk yardım şimdiye gerçekleşmiş durumda. Afganistan'da ne kadar iş yapılması gerektiği ortada, bu konuda Türkiye'nin düzensiz göç akımlarını Belarus üzerinden durdurması çok önemliydi."

 

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Dış İlişkiler Bölüm Başkanı Dimitris Dimitriadis ile toplantıya çevrim içi katılan AB Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri Genel Direktör Yardımcısı Maciej Popowski de konuşma yaptı.

 

 

 

 

 





 

 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA