Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Meclis Başkanı Abdülkadir Konukoğlu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında 1992 yılında bir kurul olarak oluşturulan tekstil kurulunun, 2006 yılından itibaren Tekstil Sektör Meclisi’ne dönüşerek çalışmalarına devam ettiğini ve kendisinin 1992 yılından bu yana başkanlık görevini yürüttüğünü açıkladı. Konukoğlu, sektör meclislerinin içerisinde Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi olarak en aktif ve etkin çalışan meclislerden biri olduklarını ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında meclis olarak çok faydalı çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Sektör meclisleri yapısı sayesinde ilgili bütün kamu kurumlarıyla iş birliği yaparak kanunlardaki değişikliklerde sektörü ilgilendiren konularda katkı sağladıklarını ifade eden Konukoğlu, bu işbirliğinden sektörün her zaman olumlu yönde etkilendiğinin altını çizdi.

-“Sektördeki sorunları hızlı bir şekilde çözme imkanı doğdu”

Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Başkan Yardımcısı Alişan Arıkan ise Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ve Yönetim Kurulu’nun sektör meclislerini oluşturarak tekstil sektöründeki problemleri sektör arasında proaktif olarak daha hızlı bir şekilde çözümleme imkanı bulduklarını, ilgili Kamu Kurumlarına etkin bir şekilde ulaşarak sektörel beklentilerini iletebildiklerini bildirdi.
Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Üyesi İsmail Gülle de Türkiye’nin en eski sivil toplum örgütü olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin en eski sektör kurulunu oluşturmuş bir ekibin bir parçası olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. 2006 yılı sonrasında sektör meclislerine dönüşen ve en faal çalışan meclislerden bir tanesi olduklarını dile getiren İsmail Gülle, TOBB çatısı altında güçlü bir sektörün temsilinin de o denli güçlü olduğunu belirtti.

-“Çin’den sonra ikinci sıradayız”

Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Üyesi Atilla Bağçuvan Türkiye olarak emek yoğun çalışan ve doğal kaynak açısından zengin bir ülke olunmasından ötürü Avrupa’nın elinden tekstili aldıklarını, tekstil sektörü olarak güçlü olduklarını ve Avrupa’nın tedarikçisi olarak Çin’den sonra da ikinci sırada olduklarını bildirdi.

Tekstil sektörünün gelişimini ve yeni teşvik sistemini değerlendiren Konukoğlu, TOBB Tekstil Sanayi Meclisi olarak pamuk borsaları, antidamping vergileri ve daha birçok alanda kararlar alınmasını sağladıklarını belirterek, bu konularda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun her zaman destekçileri olduğunu ve Türkiye'de tekstil sektörünün gelişmesi konusunda çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Tekstilin hammaddesinin pamuk olduğunu ifade eden Konukoğlu, "Türkiye eskiden pamuk ihraç ederdi. Günümüzde ise üretimimiz ihtiyacımızı karşılamaktan çok uzak. Türkiye'nin pamuk politikasından dolayı da pamuk üretimi geriledi. Bir zamanlar 1.2 milyon ton pamuk üreten Türkiye, şu anda 600 - 700 bin ton dolayında üretim gerçekleştirebiliyor.Tarım politikası eskiye göre iyi ama daha yapılması gerekenler var. Bütçe olanakları kapsamında destekler veriliyor ama başka çareler de bulunmalı. Yeni politikalar saptanmalı, primlerle pamuk üreticisi desteklenmeli. Böylece en azından ihtiyaca yanıt verecek üretim sağlanmalı" dedi. Tekstilde bazı ithalatlara antidamping vergisi uygulamasının başlatılması için verdikleri mücadelenin hükümet nezdinde de kabul gördüğünü belirten Konukoğlu "Sonuçlar ortada, antidamping vergileri sonrasında 135 bin kişiye istihdam sağlandı, işte yerinde bir kararın yansıması" diye konuştu.

-“Türkiye tekstilde çok daha iyi olacak”

Konukoğlu, bir zamanlar İngiltere'nin tekstilde çok iyi olduğunu, daha sonra liderliği Fransa’nın aldığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Diğer ülkelerin sektördeki üstünlüğü süreç içerisinde kalmadı, çünkü bu ülkeler pamuk üreticisi değil. Sömürgelerini kaybedince tekstil sektöründe geride kaldılar. Fransa'nın ardından bayrağı İtalya devraldı. O dönemde tekstil sektörüne yoğunlaşan Türkiye, İtalya ile birlikte bayrağı yükseklere çekerek dalgalandırıyor, dalgalandıracak da. Çünkü pamuk üreticisi bir ülkeyiz. Pamuk petrol gibi stratejik bir üründür. İngiltere, Fransa ve Almanya'nın pamuk üretimi yok. İtalya ve Yunanistan pamuk üreticisi ülkeler. Türkiye tekstilde çok daha iyi olacak. Türkiye'de tekstil bitti diyenler zaten yanıldıklarını gördüler". Konukoğlu tekstil makineleri sektöründe yerli malı üretimine İlişkin "Biz o treni kaçırdık. Avrupa da imalat sanayini devlet çok destekledi. Türkiye'de yeni yeni Eximbank tekstili ve makine imalatçılarını desteklemeye başladı. Yavaş yavaş dış satımda Eximbank kredilerini uzatmaya başladılar Bu ne kadar geniş açılırsa Türkiye'deki sadece tekstil makine değil bütün makine sanayinde bir hamle olur" şeklinde konuştu Türkiye'de çok güzel makineler yapıldığını belirten Konukoğlu. "Ama maalesef Türkiye’de hala yabancı hayranlığı var" dedi.

İsmail Gülle ülke olarak tarımsal zenginliğe sahip olduğumuzu ve pamuk ürününün de bunlardan bir tanesi olduğunu belirtti. İsmail Gülle konuyla ilişkin şunları söyledi: “Pamuk üretiminin geçmiş yıllara göre düşüş göstermesinin temelinde çiftçinin para kazanamaması yatıyor. Çiftçi yıllarca arka arkaya eke eke bu işi bıraktı ve onun yerine para eden ürünler çıktı. Şimdi burada yapılacak tek şey, çiftçinin eğer o ürün yerine bunu ekersen arada kazanacağın paranın hesabında onu kara getirecek strateji yürütmek; bütün mantık bu. Bunu yapmadığınız sürece hiç kimse Türkiye’de pamuk üretiminin artmasını beklemesin.”

Meclisi Başkan Yardımcısı Alişan Arıkan tekstilin Türkiye’de gelişmesinin en temel nedeninin, önceki yıllarda pamuk üretiminin fazla olması olduğunu, ancak her geçen gün pamuk üretiminin azaldığının dile getirdi. Arıkan sözlerine şunları ekledi: “Pamuk üretimindeki azalma geriye dönük 20 seneden buraya doğru gelen bir süreç. Yani bugün tekrar bu işin üzerine düşsek, eski konuma gelmesi zaten bir zaman alacak, bir an önce pamukla ilgili çalışmalara başlanması gerekir. Burada da en büyük sıkıntımız, Amerika’da ve Avrupa Birliği’nde pamuk üreticilerine kendi ülkeleri çok yüksek primler verdiler ve yurtdışındaki pamuk fiyatları cazip hale geldi. Dolayısıyla, tekstil sektörü de mecburen ithalata yöneldi ve Türkiye’deki çiftçi pamuk üretiminden çıktı. Bu Türk tekstili için büyük tehlike arz etmekte. Biz ham maddemizi kendi toprağımızdan, kendi ülkemizden temin edemezsek, biz bir süre sonra tamamıyla yurt dışından pamuğa bağımlı olacağız. Pamuk stratejik bir üründür, herhangi bir ambargoda sektör çok büyük zarar görür. Bizim burada çiftçimiz pamuğa yönelsin diye primlerin daha yüksek olması yönünde bir beklentimiz var.”

Konukoğlu "Türkiye tekstil başta olmak üzere bütün sektörlerde katma değeri düşük ürünler üretimden çıkmalı ve çıkıyor. Türkiye'nin tekstil sektöründe çok önemli avantajları var. Kalite, moda, marka ve hızlı teslimatta çok İyi durumdayız. Artık teslimatlar mağaza bazında yapılmaya başlanıldı. Alıcı, şu renkte, şu ürünleri şu mağazaya, şunları ise öteki mağazaya teslim et diye sipariş veriyor. Bu anlamda başarımız ve üstünlüğünüz tartışılmaz” diye konuştu.

-Yeni Teşvik Sistemi

Konukoğlu yeni teşvik sistemine ilişkin de şunları söyledi "Çok teşvikler çıktı ama bu teşvik biraz daha kapsamlı. Ama yatırımın suresinin biraz daha uzun olması lazımdı. Mesela bilhassa konfeksiyon sektöründe bu yerden bir yere taşırsın o bölgede onu üretebilmek zaten en az 6-7 ay. Tam devreye girene kadar teşvik bitiyor. Konfeksiyoncu arkadaşların biraz süre yönünden imkânsızlıkları var. Ama bundan önce hiç yoktu. En azından belli bir teşvik geldi. Daha iyi teşvikler olabilir mi? Bence daha iyi teşvikler olabilir."