TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

60 sektör, sıkıntılarını ve beklentilerini hükümetle paylaşmak için TOBB’da buluştu


08.12.2010 / ANKARA



5. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası TOBB Merkez Bina’da toplandı. 60 ana sektörün temsilcileri sorunlarını ve beklentilerini, TOBB’un organizasyonunda, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ile Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’a anlatma fırsatı buldu. Şuranın açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, üzerinde mutabakata varılan yeni ticaret ve borçlar kanunlarının Meclis’ten çıkarılmasına öncelik verilmesini istedi. Hisarcıklıoğlu, “Yeni istihdamda sosyal güvenlik prim yüküne İşsizlik Sigortası Fonu katkısı uygulamasının da önümüzdeki dönemde çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu. ​ ​

 

Hisarcıklıoğlu, TOBB tarafından düzenlenen 5. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası'nda yaptığı konuşmada, bugün gerçekleştirilen şuraya, 60 ana sektörün katıldığını, bu alanda Türkiye'nin tek ve en büyük buluşması olduğunu söyledi.
 
 
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, bu şura vasıtasıyla sektörlerin kanaat liderleri konumunda olan başkanlarının, sıkıntı ve önerilerini doğrudan ekonomi yönetimine iletme fırsatı bulacaklarını belirtti.
 
 
Hem iş hayatında başarıyla mücadele eden, hem de sektörlerini temsil etmek gibi emek isteyen önemli bir görevi üstlenen sektör meclisi başkanlarını ve başkan yardımcılarını yürekten kutladığını ifade eden Hisarcıkloğlu, ''Onların çalışmaları, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Tüm sektörlerin fotoğrafı, kapsamlı bir raporda bir araya getirildi. Kısacası ekonominin röntgeni çekildi. Bu raporu hem ekonomi yönetimi hem de kamuoyu ile paylaşacağız'' dedi.
 
 
-“Milli gelirin yüzde 75’ini sağlıyorlar”
 
 
Milli gelirin yaklaşık yüzde 75'inin, yani 540 milyar dolarlık bir üretim hacminin, şurada bulunan sektörler tarafından sağlandığını anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ihracatının yüzde 90'ının bu sektörler tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti.
 
Ülkedeki 1,2 milyon işyerinde, yaklaşık 9 milyon kayıtlı istihdamı bu insanların sağladığını, sadece geçen yıl 40 milyar doların üzerinde makine-teçhizat yatırımını bu sektörlerin yaptığını ifade eden Hisarcıkloğlu, ''Kısaca Türkiye'nin hem reel, hem de mali sektörü işte burada, bir aradalar. Ortak aklı oluşturdular. Böyle büyük bir camiayı temsil eden bu değerli arkadaşlarımızın çalışmalarının, kamu-özel sektör işbirliğine yeni bir ivme kazandırarak, ekonominin büyümesine destek vereceğine inanıyorum'' diye konuştu.
 
 
Önceki sektörel şuralarda gündeme getirdikleri çeşitli konularda sağlanan ilerlemelerin, reel sektörün ve ekonominin büyümesine önemli destek verdiğini belirten Hisarcıkloğlu, şöyle konuştu:
 
''Tekstil, konfeksiyon, ilaç ve turizmdeki KDV indirimi, yatırım teşvik sisteminin bölgesel ve sektörel olarak dizayn edilmesi, gecikme faizlerinin düşürülmesi, denizcilikteki yakıtlarda vergi indirimi, istihdam destekleri bunlardan birkaç tanesidir.
 
Öte yandan ilk dile getirdiğimizde bazı kesimlerin anlamadan eleştirdiği, yeni istihdamda sosyal güvenlik prim yüküne İşsizlik Sigortası Fonu katkısı uygulamasının da önümüzdeki dönemde çıkmasını bekliyoruz.''
 
 
-Kamuya olan borçlar
 
 
Kamuya olan borçların, kriz döneminde şirketler ve vatandaşlar açısından önemli bir yüke dönüştüğünü, 2009 başından itibaren gerekliliğini vurguladıkları bu konunun çözüme kavuşacak olmasından dolayı teşekkür etiklerini ifade eden Hisarcıkloğlu, her türlü zorluğa rağmen, yükümlülüklerini zamanında yerine getiren mükelleflerin ödüllendirilmesinde de büyük fayda gördüklerini söyledi.
 
 
Sanayicinin, tüccarın, esnafın anayasası konumundaki yeni Ticaret ve Borçlar kanunlarının çıkması noktasında, siyasette sağlanan mutabakatın, iş dünyasına büyük moral verdiğini anlatan Hisarcıkloğlu, anlaşma sağlanan bu iki önemli kanunun yasalaşmasına öncelik verilmesini beklediklerini dile getirdi.
 
 
Sektörel politikaların önemi
 
 
Ülkenin önemli bir ihtiyacının da sektörel politikaların geliştirilmesi olduğunu belirten Hisarcıkloğlu, şöyle devam etti:
 
 
''Her sektörümüzün gelişiminin önündeki engelleri kaldırabilecek bir yaklaşım geliştirmeliyiz. Bugün bu toplantının, her sektörümüzün önündeki darboğazları tespit etmeye yönelik son derece önemli bir adım olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle Türkiye Sektör Meclislerinin, ekonomi politikalarının tasarım sürecine doğrudan dahil edilmesinde fayda görüyoruz. Süresi dolacak Yatırım Teşvik Sistemi, sektör meclislerimizden gelen sektörel taleplere göre yeniden şekillenerek, yenilenmelidir.
 
 
Kamu-Özel sektör diyalogunu, sloganlarda bırakmadan, kurumsallaştırmalıyız. ESDK ve Daimi Özel İhtisas Komisyonu gibi bu amaçla kurulmuş, başarılı çalışmalara imza atmış ama son dönemde geri plana itilmiş mekanizmaları yeniden canlandırılmalıyız. Böylece ekonominin büyüme sürecine yeni bir ivme kazanacaktır.''
 
 
-Bakan Babacan: “Tekrar bir sıkıntılı döneme girme riski her zaman var”
 
 
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise konuşmasında, küresel ekonomik krizin henüz gündemden düşmediğini vurgulayarak, Yunanistan kriziyle birlikte yeni bir safhaya girildiğini söyledi.
 
Babacan, ''Çünkü o devletin attığı imzaların değeri artık eskisi kadar yüksek değil. Devletlerin imzası sorgulanmaya başladığında ne olacak, onun altına kim imza atacak sorusunun cevabı bugün henüz yok'' dedi.
 
 
Babacan, açılışta yaptığı konuşmada dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Dünya ekonomisinin zor zamanlardan geçtiğini ifade eden Babacan, gelişmiş ekonomilerde kamu açıklarının, kamu borç stoklarının tarihi yüksek seviyelere ulaştığını kaydetti. Babacan, ''Bu kadar yüksek kamu borcu ancak dünya savaşlarının çıktığı dönemlerde görüldü. Böyle bir ortamda artık krizin yeni safhaya girdiğini, henüz gündemimizden düşmediğini ben vurgulamak istiyorum'' dedi.
 
 
-''Krizin maliyeti ikinci dünya savaşından çok büyük''
 
 
Babacan, bankacılıkla ilgili sorunların henüz çözülmediğini, bilançoların normale dönmesinin yıllar alabileceğini, hasarın gerçekten çok büyük olduğunu belirterek, ''Hep dünya savaşlarıyla mukayese ediyoruz, Bu krizin dünyaya maliyeti 2. dünya savaşından çok daha büyük. Modern ekonomi tarihinin en büyük krizi bu ve etkileri henüz geçmiş değil. Üstelik önümüzdeki dönemde tekrar bir sıkıntılı döneme girme riski her zaman için var'' dedi.
 
Babacan, bu noktada ülkelerin, merkez bankalarının korkmadan atılması gereken adımları atmaları halinde bir şey olmayacağını, tedbirlerde gecikilirse ''göz göre göre dünyanın ciddi sıkıntılara tekrar girebileceğini'' söyledi.
 
 
Hükümet olarak dünyadaki gelişmeleri yakından izlediklerini ifade eden Babacan, bir yandan bakışlarını G20 kararlarına yansıttıklarını, bir yandan da dünyada olabilecek her türlü gelişmeye karşı tedbirleri aldıklarını kaydetti.
 
 
Pek çok gelişmiş ülkede işsizliğin çok yüksek rakamlara ulaştığını, yüksek işsizliğin büyümede de baskı oluşturduğunu ifade eden Babacan, işsizliğin sosyal boyutları da bulunduğunu, bunların ülkeleri kısa vadeli çözümlere yönelttiğini anlattı.
 
 
G20'de alınan kararlara da değinen Babacan, her türlü korumacılığa karşı birlikte karşı koyulması ve döviz kuru konusunu ülkelerin piyasaya bırakması gibi konularda çağrılar yapıldığını, bankacılık alanında önemli kararlar alındığını dile getirdi.
 

 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA